Tip-2 diyabetli ve meme kanserli hastalarda insan antimikrobiyal katyonik peptitlerin düzeylerinin araştırılması


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Temel Tıp Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SERCAN KAPANCIK

Danışman: Veysel Kenan Çelik

Özet:

Bu çalışmada, Tip-2 diyabeti olan ve olmayan meme kanserin de ve yalnızca tip-2 diyabetli bireylerin serumlarında antimikrobiyal etkili katyonik peptidlerin (HNP-3, HNP-4, LL-37, HBD-1, HBD-3) ve D vitaminin düzeyleri ölçülmüştür. Çalışmanın amacı meme kanseri ve Tip2 diyabette bu parametrelerin düzeylerinin saptanarak kontrol grubuna ve birbirlerine göre farklılıklarının belirlenmesidir. Deneysel verilere göre; Her bir gruptaki bireylerin HNP-3 değerleri karşılaştırıldığında gruplar arasındaki farklılık önemli bulunmuştur(p<0,05). Gruplara ait HNP-3 değerleri ikişerli karşılaştırıldığında ( Grup 1 ile 2, grup 1 ile 3, ve grup 1 ile 4) farklılık önemli bulunurken (p<0,05) diğer gruplar arasındaki (grup 2 ile 3, 2 ile 4, ve 3 ile 4) farklılık önemsiz bulunmuştur (p>0,05). Gruplara ait HNP-4, LL-37, HBD-1 ve HBD-3 ölçümleri karşılaştırıldığında ise farklılık önemsiz bulunmuştur. (p>0,05). D vitamini yönünden gruplar karşılaştırıldığında farklılık önemli bulunmuştur (p<0,05). Gruplar ikişerli karşılaştırıldığında (Grup 1 ile 2, grup 1 ile 3, grup 1 ile 4) arasındaki farklılık önemli bulunurken (p<0,05), diğer gruplar (Grup 2 ile 3, grup 2 ile 4, grup 3 ile 4) arasındaki farklılık önemsiz bulunmuştur (p>0,05). Çalışmamızda antimikrobiyal etkili katyonik peptidlerin hastalıkla ilişkileri incelendiğinde; Tüm peptitlerin meme kanserinde arttığı, diyabette ise α defensinler hariç diğer üçünde (LL 37, HBD1 ve 3) artış olduğu saptanmıştır. Birçok kanser araştırmalarında her ne kadar antimikrobiyal etkili katyonik peptitlerin tümör belirteci olabileceği söylense de bulgularımız böyle bir tespitte mutlaka diyabet varlığının araştırılmasının gerekliliğini ortaya koymuştur. Aksi takdirde yalancı pozitif sonuçlar hatalı teşhis ve tedavilere neden olabilir. Diğer taraftan diyabet grubunda α defensinlerin miktarlarının azalması bağışıklık sistemlerini olumsuz etkileyerek düşüreceğinden enfeksiyonlara yakalanma riskleri de artacaktır.