Yüksek S. (Yürütücü)
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2009 - 2011
Taş bloklar ve mermerler, tarihi eserlerin
ana yapı malzemesidir. Bu kayaçların dayanımı veya kaya mekaniği özellikleri,
zamanla değişmektedir. Bakım, onarım ve yenileme çalışmalarında yerinde
taşların dayanım özelliklerinin belirlenmesi ve kullanılan taşın kaynağının
bilinmesi önemlidir. Bu proje çalışmasında, öncelikle ölçümlerin
gerçekleştirildiği 1217 yılında yapılan Selçuklu eseri Sivas Şifahiye Medresesi
ile 1573 yılında inşa edilen Behrampaşa Hanı hakkındaki tarihi bilgiler ile
tahribatsız ölçüm teknikleri hakkındaki literatür bilgileri derlenmiştir. Daha
sonra Şifahiye Medresesi ve Behrampaşa Hanı duvarlarında kullanılan taşların
fiziksel ve elastik özelliklerindeki değişimler, yerinde Equotip ve Schmidt
sertlik ile ultrasonik hız değerleri ölçülmüştür. Şifahiye Medresesinde yapılan
tahribatsız ölçümler taş işlemelerinin olduğu medrese giriş kapısı sol
cephesindeki 36 blok üzerinde gerçekleştirilmiştir. Ultrasonik hız ölçümlerinde
konik proplar kullanılmış ve blok boyutlarına bağlı olarak 50mm, 100mm, 150mm
ve 200mm mesafelerde dört farklı doğrultuda okuma yapılmıştır. Benzer şekilde aynı
bloklar üzerinde Equotip sertlik ölçme cihazı ile blok yüzeylerine dik konumda
sertlik ölçümleri yapılmıştır. Ölçümler, blok boyutlarına bağlı olarak en az 4
en fazla 15 farklı noktada gerçekleştirilmiş ve her noktada on okuma olmak
üzere toplam 2150 değer elde edilmiştir. Arazi ölçümlerinde yaygın olarak
kullanılan Schmidt çekici ile aynı bloklar üzerinde yatay konumda en az 2 en
fazla 7 farklı noktada ve her noktada 10 ölçüm olmak üzere toplam 1620 sertlik
değeri ölçülmüştür. Toplam 36 blok üzerinde yapılan ölçümlerin istatistiksel
değerlendirmesi ile tüm ölçümlerin hesaplanmış sonuçları çizelgeler halinde
düzenlenmiştir. Ölçüm yapılan taş bloklar, ayrı ayrı değerlendirilerek ayrışma
formu ve tahribat/bozulma kategorileri oluşturulmuştur. Şifahiye Medresesinde
yapılan tahribatsız ölçüm değerlerine göre; Vp hız değerlerinin, 610m/s ile
1810 m/s arasında, Equotip sertliklerinin 266 HLD ile 497 HLD aralığında ve
Schmidt sertliklerinin 22 RL ile 50 RL arasında değiştiği
belirlenmiştir. Her üç tahribatsız ölçümden elde edilen veriler bloklar üzerine
aktarılmış ve kriging interpolasyon tekniği kullanılarak blokların ayrı ayrı
tomografik haritaları oluşturulmuştur. Böylece oluşturulan ayrışma kategorisi
ve ayrışma indeksine göre Şifahiye medresesindeki blokların ne kadar ayrıştığı
ve bozulduğu somut olarak ortaya konmuştur.
Behrampaşa Hanı duvarlarını temsilen han
girişi kapısı sağ taraf yan cephede bulunan 46 taş blok üzerinde sistematik
olarak sertlik ve ultrasonic Vp hız ölçümleri yapılmıştır. Şifahiye
medresesinde yapıldığı gibi Behrampaşı hanında da ultrasonik hız ölçümlerinde konik
proplar kullanılmıştır. Benzer şekilde Equotip sertlik ölçme cihazı ile blok
yüzeylerine dik konumda sertlik ölçümleri yapılmış ve ölçümler, blok
boyutlarına bağlı olarak toplam 4600 değer elde edilmiştir. Schmidt çekici ile
aynı bloklar üzerinde yatay konumda toplam 2300 sertlik değeri ölçülmüştür.
Değerlendirmesi yapılan 22 bloğun istatistiksel değerleri ile tüm ölçümlerin
hesaplanmış sonuçları çizelgeler halinde verilmiştir. Her bir bloktaki okuma
noktalarına ölçekli şekilde koordinat verilmiş ve kriging interpolasyon
yöntemiyle iki boyutlu Equotip sertlik, Schmidt sertlik ve ultrasonik hız
tomografik haritaları oluşturulmuştur. Böylece Behrampaşa Hanındaki taş
blokların ayrışma veya bozulma durumları da belirlenmiştir.
Şifahiye
medresesinin inşasında, kireçtaşı, traverten ve mermer olmak üzere üç farklı
kayaç kullanılmıştır. 1982 ve 1986 onarım çalışmalarında yanlış taş seçimi
yapıldığı, güney, batı ve doğu cephelerde volkanik kökenli sarı, pembe ve gri
renkli camsı kül tüfler ile siyah bazalt kullanıldığı tespit edilmiştir. 2008
yılında başlayan ve halen devam eden restorasyon ve onarım çalışmalarına tabi
medreseden değişimi yapılan veya atılmış blok ve taş boyutlu numuneler alınarak
laboratuvara getirilmiştir. Ölçümlerin yapıldığı cepheyi temsil eden örneklerin
petrografik tanımlaması için ince kesitler hazırlanmıştır. Yapılan mikroskopik
incelemelerden kullanılan kayacın kalsit egemen “biyosparitik kireçtaşı” olduğu
tespit edilmiştir. Numunelerin bol miktarda alt Miyosen yaşlı makro
(lamellibranş ve ekinid) ve mikro(foraminifermiogypsina) boyutta fosilleri
içerdiği görülmüştür. Benzer şekilde Sivas merkeze 5 km uzaklıkta İşhan köyü
kuzeyinde yer alan eski taş ocaklarından blok numuneler alınmış ve kaya
mekaniği laboratuvarına getirilmiştir. Yapılan makroskopik ve mikroskopik
incelemelerden buradaki taşların da kalsit egemen “biyosparitik kireçtaşı”
tanımlaması yapılmıştır. Ocak içerisindeki aynalarda ve taş numunelerde de
makro boyutta lamellibranş ve ekinid fosilleri görülmüştür. Taze kayaçların mikroskopik
incelemelerinde Şifahiye medresesinden alınan numunelerde görülen benzer
foraminifer fosilleri belirlenmiştir. Eski ve yeni olarak adlandırılan
kireçtaşlarının petrografik ve paleontoljik karşılaştırması yapılmıştır.
Böylece Selçuklu döneminde yapılan Şifahiye Medresesinde kullanılan taşların
çıkarıldığı kaynak taş ocağı yeri tespit edilmiştir. Şifahiye medresesi temel
duvarlarında, Çifte minarenin temelinde, Buruciye medresesi ile önündeki tarihi
hamam kalıntılarının inşasında ve Kale camii duvarlarında beyaz ve sarı travertenler
kullanılmıştır. Restorasyon ve onarım esnasında atılan bloklardan da numuneler
alınmış ve ince kesitleri hazırlanarak petrografik tanımlamaları yapılmıştır.
Yapılan makroskobik ve mikroskobik incelemelerden sarı travertenlerin Sıcak
çermik-Kalın bölgesindeki travertenlerle, beyaz travertenlerin ise Sivas-soğuk
çermik-Bedel mevkiindeki travertenler ile benzerlik gösterdiği tespit
edilmiştir. Sivas’taki Selçuklu ve Osmanlı eserlerinin çoğunda Sivas bölgesinin
travertenleri kullanılmıştır.
Şifahiye
medresesinden alınan kayaçlardan üretilen numuneler “eski”, işhan taşocağından
alınan bloklardan hazırlanan karotlar “yeni” şeklinde adlandırılmış ve her iki
grubun indeks ve mekanik özellikleri kaya mekaniği deneyleri ile belirlenerek
tablolar halinde özetlenmiştir. Elde
edilen sonuçlara göre biyosparitik kireçtaşlarının fiziksel ve mekanik
özelliklerinde % 3 ile % 750‘ye varan oranlarda değişimler olduğu ve en çarpıcı
değişimlerin, su emme oranı(%751), porozite(%377), tek eksenli basınç
dayanımı(%74), dolaylı çekme dayanımı(%65), elastisite modülü (%55) ve eğilme
dayanımında(%49) olduğu görülmüştür.
Behrampaşa Hanında
ve yanındaki Kurşunlu hamamının yapımında çoğunlukla Sivas bölgesine özgü beyaz
ve skabaz türü travertenler kullanılmıştır. İç avluda, han oda ve kemer ve
sutunlarında yer yer beyaz ve yeşil mermerlerde kullanılmıştır. Hanın doğu ve
kuzey cephesi tahrip olduğu için gelişigüzel şekilde çimentolu taş duvar
örülmüş ve birbirinden farklı taşlar kullanılmıştır.. Dış cephe duvarlarında
kullanılan taşların skabaz türü travertenler olduğu makro ve mikro olarak
belirlenmiştir. Duvarlardan çıkma bloktaş elde edilemediği için iç avludan küçük parça taşlar alınmış ve
bunların mikroskobik incelemeleri
yapılabilmiştir. Bununla birlikte Behrampaşa hanı cephe duvarlarında
kullanılmış olan taşların kaynak taş ocaklarından, Yıldızıeli-Bedel yöresinden
skabaz türü traverten örnekleri alınmıştır. Bu numunelerden hazırlanan ince
kesit ve makro görüntüleri ve petrografik tanımlaması ile mekanik özellikleri
belirlenerek tablolar halinde verilmiştir.
Şifahiye medresesi
için elde edilen veriler ve bilgiler restorasyon ve iyileştirme çalışmalarını
yapan yüklenici şirketin teknik elemanlarıyla paylaşılmış taş seçiminde,
değişiminde ve temizleme teknikleri hakkında önerilerle katkılar yapılmıştır.
Halen Sivas Belediyesi uhdesinde olan Behrampaşa hanında halihazırda iç avlu ve
odalarda temizleme ve destekleme türü onarım çalışmaları devam etmekte olup iç
ve dış cephe duvarlarında herhangi bir restorasyon çalışmasına henüz
başlanmamıştır. Behrampaşa Hanı ile ilgili ve yetkililerle cephe duvarlarındaki
blokların ayrışmasının belirlenmesi ve temizliği konusunda bilgi alışverişinde
bulunulmaktadır.