TÜBİTAK Projesi, 2015 - 2016
Kadınların
ulusal ve yerel siyasetteki temsil oranları oldukça düşüktür. Türkiye için
kadın temsili açısından öne çıkan bir nokta, dünyadaki genel eğilimin aksine,
yerel siyasetteki temsil oranlarının, ulusal siyasete oranla daha da düşük
kalmasıdır. Kadınların yerel siyasetteki temsilinin yetersiz oluşu temelde iki
nedenle önemlidir. İlki, kent nüfusunun yarısını oluşturan kadınların
gereksinim ve taleplerinin politikleştirilip, kentsel karar alma süreçlerine
yansımasının neredeyse olanaksız hale gelmesidir. İkincisi, yerel seçilmiş
organlarda yer alan kadınların bulundukları erkek deneyimleri merkezli politik
mekanizmalarda çeşitli sorunlarla karşılaşmaları ve bu sorunlar karşısında çoğu
zaman yalnız ve güçsüz olmalarıdır. Bu sürece daha yakından ve kadınların
deneyimleri üzerinden bakmak, varsayılan bu sorunların kadınların politika
yapma biçimlerini nasıl etkilediğini saptamak için önem taşımaktadır. Bu
bağlamda, çalışmanın amacı, yerel politika gibi kadınların katılımında sorunlu
bir alanı kadınların bilgi ve deneyimleri temelinde incelemek ve bu süreç
içinde kadınların nasıl konumlandırıldığının anlaşılmasını sağlayabilmektir. Bu
çalışmanın ana kavramlarından olan siyasal katılım ve temsil, hem yerel hem de
ulusal düzeydeki seçimlere dayalı siyasetin de temel kavramlarıdır (Kurtoğlu,
2004: 322). Siyasal katılımın sadece meclislerdeki etkinlikler olarak
algılanması, siyaseti, erkek deneyimleri merkezli bir alan olarak
biçimlendirmektedir. Siyaset bu şekilde algılandıkça ve siyasal katılım
meclislerle sınırlandırıldıkça kadınların deneyimlerinin göz ardı edileceği
feminist kuramcılarca açığa çıkarılmıştır (Çakır, - 44 - 2001: 387). Geleneksel
siyaset teorilerinin, siyasal katılımı dar bir çerçevede tanımlamalarının
aksine, kadınların toplumsal siyasal yaşama katılma biçimleri çok yönlüdür.
Feminist kuramın, iktidarı yeniden kavramsallaştırmasından dolayı, siyasal
katılım biçimleri de geniş bir yelpazede düşünülebilir. “Kişisel olan
politiktir savsözü, kamusal alana ilişkin geleneksel kavramların esaslı bir
eleştirisini cisimlendirir. Feminizm, iktidar ilişkilerinin yaşamın bütün
yönlerine sızmış olduğunu vurgulayarak, politik etkinliğin içinde yer aldığı
çerçevenin genişlemesine katkıda bulunmuş ve ‘politik olan’ kavramını
genişletmiştir” (Rodriguez, 1999: 11). Bu bağlamda sivil inisiyatiflerde yer
almak, kurumsal karar alma mekanizmalarında yer almak, siyasi partilere üye
olmak gibi kurumsal siyasal katılımın yanı sıra gündelik temizliğe giden bir
grup kadının dönüşümlü olarak birbirlerinin çocuklarına bakması, kadınların
gecekondu yıkımlarında ön saflarda yer almaları gibi kurumsal olmayan
hareketler de toplumsal siyasal katılım içinde düşünülebilir. Siyasetin erkek
egemen yapılanışı, kadınların deneyim ve gereksinimlerini görmezden gelen
dışlayıcı bir katılım ve temsil modeli yaratmaktadır. Bu durumu eleştiren
feminist teori, farklı katılım yöntemlerinin önemini vurgulamaktadır.
Bu Proje Kayseri deki kadınların yerel siyasette katılım oranı ve
toplumsal siyasal katılımın diğer bir anlatımla siyasette karar ve etkinlik
gösterme mekanizmalarının etkinliğini üstlenerek siyasete katılım biçimi ele
alınacaktır. Aynı zamanda kadınların yerel politikalarda katılımı ve yerel
siyasetteki yeri incelenecektir. Kadınların siyasal temsil ve katılımını
etkileyen ve sınırlayan temel dinamik ise toplumsal cinsiyet rolleri
üstlenmektedir. Anadolu’nun en büyük şehirlerinden birisi olan Kayseri’deki
toplumsal cinsiyet ayrımı her düzeyde olduğu gibi keskinleşmekte ve kadınların
siyasal temsil ve katılımını etkileyen durumlarını her düzeyde incelenecektir.