Metal İyonları ve Organik Bastırıcıların Pirit Yüzeyinde Tiyol Adsorpsiyonuna Etkisinin Farklı Elektrokimyasal Koşullarda İncelenmesi


Creative Commons License

Güler T.(Yürütücü), Şahbudak K., Akdemir Ü., Çetinkaya Gürer S.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2005 - 2009

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Mart 2005
  • Bitiş Tarihi: Aralık 2009

Proje Özeti

Sülfürlü mineraller yarı-iletken özelliğe sahip olduklarından dolayı potansiyeli kontrol ederek yüzey bileşimini belirlemek mümkündür. Fakat önceki dönemlerde yapılan çalışmalar bu minerallerin yakın potansiyel değerlerinde hidrofobik özellik gösterdiklerini ve elektrokimyasal kontrollü flotasyon çalışmalarında seçimlilik sorunu olduğunu ortaya koymuştur. Bu seçimlilik sorununu çözmek amacıyla karmaşık sülfürlü cevherlerin flotasyonunda metal iyonları ve organik polimerlerin etkisi yıllarca araştırılmıştır: Metal iyonlarının belirli koşullar altında seçimliliği önemli ölçüde etkilediği belirlenmiştir. Organik polimerler, yapılarına ve kullanıldıkları ortamda bulunan mineral özelliklerine bağlı olarak mineral yüzeyi oksidasyon ürünü olan metal-hidroksitlerle etkileşimi sonucu yüzeye soğruldukları, farklı pH değerlerinde farklı metal hidroksitler oluştuğundan dolayı organik polimerlerin mineral yüzeyine soğurumunun seçimli olarak gerçekleşebileceği ortaya konulmuştur. Ortaya konulan bu bulgu, elektrokimyasal yollarla potansiyeli kontrol ederek organik reaktiflerin mineral yüzeyine seçimli soğurumunun mümkün olabileceğini göstermektedir. Bu nedenle proje kapsamında pirit yüzeyine organik reaktif soğurumuna toplayıcı ve metal iyonların etkisi potansiyostatik olarak kontrol edilen elektrokimyasal koşullarda incelenmiştir.

 

Proje kapsamında, pirit yüzeyine tiyol toplayıcı, metal iyonu ve organik bastırıcı reaktiflerin soğurumu dönüşümlü voltametri (CV), kesikli flotasyon ve FTIR spektroskopi yöntemleri ile farklı elektrokimyasal koşullarda ve değişik pH (pH 4.67, 9.2 ve 11) değerlerinde araştırılmıştır. Toplayıcı reaktif olarak, ksantat türü toplayıcılar kadar kuvvetli ve ditiyofosfat türü toplayıcılar kadar, özellikle Fe-sülfürlere karşı seçici olan Na-diisobutil ditiyofosfin tercih edilmiştir. Metal iyonu olarak pirit için canlandırıcı özelliği olan Cu+2 ve bastırıcı özelliği olan Pb+2 ve Fe+2 tercih edilmiştir. Organik reaktif olarak kubraho, dekstrin ve albumin incelenmiştir.

 

Yapılan elektrokimyasal ve spektroskopik testlerden pirit oksidasyonu sonucu orta yükseltgen potansiyellerde ferrus (Fe+2) iyonu ve elementer kükürt açığa çıktığı tahmin edilmiştir. CV deneyleri oluşan ferrik bileşiklerinin tam olarak tersinir olmadığını ortaya koymuştur. Orta yükseltgen potansiyellerde Fe+2 iyonu duraylı olmadığından, mineral yüzeyinde Fe(III)-oksihidroksitler oluşmaktadır. Bununla birlikte belirtilen potansiyel değerlerinde nispeten kararlı olan hidrofobik karakterli Sº pirit verimini artırmıştır. Potansiyel artırıldığında ise sülfat oluşumu sonucu verim düşmüştür. Flotasyon pH değerinin artışı sonucu verimde gözlenen dramatik düşüş yüzey hidrofobik bileşenlerin etkinliğinin, ferrik oksihidroksitlerin kararlı bir şekilde mineral yüzeyini kaplamasından kaynaklanmaktadır. DTPI ilavesi ile pirit yüzeyinde DTPI radikali ve dimeri oluşumu sonucu verimde gerçekleşen iyileşmenin düşük düzeyde kalması fosfin türü toplayıcının pirite karşı seçici olduğunu ve yüzeyde oluşan hidrofilik oksihidroksitlerin, toplayıcı bileşiklerine oranla yüzeyde daha etkin olduğunu ve hidrofobik bileşenlerin soğurumunu sınırlandırdığını göstermektedir.

 

Toplayıcısız ortamda pirit yüzeyine bastırıcı organik reaktiflerin soğurumu sonucu elektron transferi belirli oranda engellenerek pasif yüzey oluşturulmuştur. CV testleri pirit-organik reaktif etkileşiminin elektrokimyasal karakterli olmadığını göstermiştir. Her üç organik reaktifin de benzer davranış ortaya koyması nedeniyle projenin diğer kısımlarında sadece albumin incelenmiştir. Albumin soğurumuna toplayıcı ve metal iyonlarının etkisini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen elektrokimyasal testlerde de benzer durum gözlenmiş, farklı koşullarda albumin soğurumunun elektrokimyasal mekanizma ile gerçekleşmediği tespit edilmiştir.

 

Metal iyonları pirit yüzebilirliği üzerinde farklı etki göstermiştir: Cu+2 pirit verimini artırırken, Pb+2 ve Fe+2 ilavesi durumunda yüzeyde oluşan ve CV ile FTIR spektroskopi testleri ile tanımlanan hidrofilik karakterli oksihidroksitler verimi düşürmüştür. Cu+2 aktivasyonu sonucu pirit yüzeyinin Cu-sülfür minerali gibi davrandığı elde edilen deney verilerinden tahmin edilmiştir. Cu-sülfür benzeri bu yapı özellikle orta-yükseltgen potansiyellerde hidrofobik karakterli bileşikler oluşturarak toplayıcısız ortamda pirit verimini artırmıştır. Mineral yüzeyinde oluşan bu yapı Fe-sülfürlere karşı seçici olan DTPI’in yüzeyde soğurumunu artırarak pirit yüzebilirliğini olumlu yönde etkilemiştir.

 

Fe+2 iyonu, toplayıcısız ve toplayıcılı ortamda bastırıcı etki göstermiş ve verimi düşürmüştür. Orta yükseltgen potansiyellerde Fe+2 iyonunun bastırıcı etkisi, yüzeyde oluşan hidrofobik tiyol bileşiklerinden dolayı sınırlı düzeyde kalmıştır. Pb+2 ilavesi durumunda da benzer sonuç elde edilmekle birlikte toplayıcı ilavesi ile indirgen potansiyellerde muhtemelen mineral yüzeyinde DTPIº oluşumu sonucu hafif iyileşme gözlenmiştir. Bununla birlikte, sadece DTPI kullanılan koşullarda daha yüksek verim değerlerinin elde edilmesi toplayıcılı ortamda da Pb+2 iyonunu hidrofilik karakterli oksihidroksitler oluşturarak DTPI’in hidrofobik etkisini, özellikle orta yükseltgen potansiyellerde sınırladığını göstermektedir.

 

Albumin ile yapılan CV testleri, metal iyonlarının, metal-albumin karmaşık bileşikleri oluşturarak elektron transfer hızını daha fazla düşürdüğünü ve pasifliğe neden olduğunu ortaya koymuştur. Pasiflik ve albumin soğurumu üzerine Fe+2 iyonunun etkisi sınırlı kalırken, Cu+2 ve Pb+2 iyonları daha fazla etkilemiştir. Buna karşın flotasyon testleri daha farklı bir sonuç ortaya koymuştur. Albuminsiz ortamda metal iyonlarının pirit flotasyonuna etkisi çok düşük düzeyde gerçekleşmiştir. DTPI ve albumine ilave olarak flotasyon sistemine metal iyonu da eklendiğinde albuminin bastırıcı etkisi, Pb+2 ve Fe+2 varlığında önemli oranda gerçekleşmiştir. Cu+2 iyonu ilavesinde de pirit verimi önemli oranda düşmüştür. Fakat sadece albumin ilavesi durumunda elde edilen verime oranla daha fazla olmuştur. Bu durum orta-yükseltgen potansiyel değerlerinde hidrofobik karakterli Cu-bileşiklerinin kararlı olmasından kaynaklanmaktadır. Sadece metal iyonu veya sadece albumin ilavesi durumunda elde edilen verim değerlerinin metal-albumin ilavesi ile elde edilen verim değerlerinden yüksek olması metal iyonlarının albumin soğurumunu artırdığını göstermektedir. Flotasyon sonuçları karşılaştırmalı olarak değerlendirildiğinde potansiyelin etkisinin sınırlı düzeyde kalması ve verimdeki düşüşün incelenen potansiyel bölgesinin tamamında yakın oranlarda gerçekleşmesi, albumin soğurumunun sadece metal hidroksitler ile olmadığını daha farklı metal bileşiklerinin ve metal iyonlarının da albumin soğurumunu etkilediğini göstermektedir.