ATATÜRK’ÜN EĞİTİME BAKIŞI ve 21. YÜZYILDA EĞİTİM


ÜLGER K.

DOĞUMUNUN 140. YILINDA ATATÜRK ULUSLARARASI SEMPOZYUMU, Samsun, Türkiye, 19 Mayıs 2021, ss.87-96

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Samsun
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.87-96
  • Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Osmanlı Devleti’nde eğitim, ezberci bir öğretim yöntemine dayanan, pozitif bilimlere çok yer vermeyen bir görüntüye sahipti. Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinde eğitim alanında bazı yenileşme çabalarına girişilmiş, eğitim devleti felâketten kurtaracak bir yol olarak görülmüştü. Bu bağlamda eğitim Atatürk için bağımsızlık kadar önemliydi. Atatürk’e göre, Türk milletini o günkü bilgisiz bıraktırılmış durumundan kurtarıp, Batı uygarlığı seviyesinin üstüne çıkarma hedefine ulaşmak için, okuyup yazma bilmeyen tek vatandaş bırakmamak, memleketin istediği insan kaynağını temin etmek, eğitim sistemimize düşen başlıca görevlerdendir. Bu araştırma, Atatürk’ün eğitim sorununa bakışı ve günümüzdeki eğitimin nasıl şekillendiği üzerinedir. Mevcut araştırma alan yazın taraması tekniğinde doküman analizi yönteminde yapılmıştır. Araştırma problemiyle ilgili olarak Google Akademik veri tabanında tarama yapılmış, ulaşılan kaynaklar doküman analiziyle değerlendirilerek ilgili alana özgün bir katkı getirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma sorularına ilişkin bulgular, Atatürk’ün eğitim sorununa bakışı açısından, cumhuriyetin ilk yıllarında mevcut okuma-yazmada alfabeden kaynaklanan zorluklar ve halkın okuma-yazma oranının düşüklüğü konularında tedbir almanın gerekliliği merkezindedir. Bu nedenle Atatürk, Latin esasından alınan Türk Alfabesi ile halka kolay bir okuma-yazma olanağı vermeyi düşünmüş, eğitim sisteminin çağın gereklerine uygun olarak yeniden düzenlenmesini ve eğitimin bilimsel olması gerekliliğini savunmuştur. Araştırmanın ulaştığı diğer bir bulgu ise, günümüzde eğitimin bilgi aktarım yönünün zayıflayarak, teknolojik gelişme sayesinde bilginin kolay erişilebilirliğine uygun olarak, bilginin kullanımına doğru evirildiği biçimindedir. Son on yıllarda bilim, teknoloji ve iletişim alanlarında meydana gelen gelişmeler, bilişim teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla bilgi akışının hızlanması, sürekli öğrenmeyi, bilgiyi bilmeyi, bilgi ile yaşamayı sağlayan bir süreç başlatmış, bu süreç eğitimde öğrencinin bilgiyi araştırarak, sorgulayarak, eleştirerek, analiz ederek öğrenmeyi öne çıkarmış ve eğitimde bilimsel temeli sağlamlaştırmıştır. Bu araştırmanın sonucu, Atatürk'ün bir yüzyıl önce eğitimde yaptığı reformların Türkiye için ne kadar değerli bir çaba olduğunu kanıtlar niteliktedir. Günümüz eğitim alanında dünya ölçeğinde gelişmenin yönü, Atatürk’ün eğitime bakış açısının, ülkemizi gelişmiş uygarlık seviyesinin en üst noktasına taşıyacak, sönmez bir meşale olduğunu bir kez daha göstermiştir.