ATAY VE CAMUS’DE TUTUNAMAYAN YABANCI


Creative Commons License

Özkaya E.

Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.40, sa.1, ss.137-147, 2016 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 40 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2016
  • Dergi Adı: Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.137-147
  • Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Özet: İnsan, toplumsal düzenin kendisini yok etmeye çalıştığını hissettiğinde, kendi iç dünyasında bu düzene karşı bir başkaldırı yaşar. Kişi kimliğini yitirerek, kalabalık bir toplumda kendi yalnızlığını yaşamaya başlar. Varoluşçu felsefenin etkisindeki Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar ve Albert Camus’nün Yabancı romanlarında, Selim ve Meursault, kendilerini anlamsız bir kuşatılmışlık içinde hissederler. Yalnızlık ve çevreyle uyuşmazlık kahramanların yaşantısında önemli yer tutar. Toplumdaki insanların nefretlerini haykırdıkları bir ortamda bulunmak, onları bunaltır. Bu yaşantıyı sürdürmenin anlamsızlığı içinde, kahramanların suskunlukları ve yalnızlığı seçmeleri, bu dünyaya karşı aldıkları bir tavırdır. Atay ve Camus, çağın insanını etkileyen sorunları, klasik roman tekniği dışında bir roman tekniği ile dile getirmişlerdir. Tutunamayanlar, Turgut’un Selim’in intihar haberini almasıyla, Yabancı, Meursault’nun annesinin o gün öldüğünü söylemesiyle başlar. Yaşadıkları çevre artık onlara uygun değildir. Hayatın anlamsızlığı meydana çıkınca Selim intihar eder, Meursault kendini ölüme sürükleyen dava sürecinde, anlaşılamadığı için kendini savunma gayreti içine girmez. Atay’ın romanında, Selim’in bilinçaltı, Doğu ve Batı’nın kültürel kargaşasıyla doludur ve bu kargaşa bir dramla, intiharla sonuçlanır. Camus’nün kahramanı Meursault, kumsalda Arabı niye öldürdüğünün farkında bile değildir. Mahkeme sürecinde kendini savunmaz, ölüme mahkûm edilişini olağan bir süreç gibi karşılar. Meursault, kendisini mahkûm edenler tarafından, Arabı öldürdüğü için değil de, sanki annesinin ölümündeki ilgisizliğinden dolayı suçlu olarak yargılanmıştır. Atay ve Camus, modern şehir yaşantısı içinde, kahramanların yaşadığı yalnızlığı, kalıplaşmış düşüncelere tutunamayan, yabancılaşan bireylerin duygu ve düşüncelerini birey merkezli bakış açısı ile gözler önüne sererler. Anahtar Kelimeler: Oğuz Atay, Albert Camus, Tutunamayanlar, Yabancı, Yalnızlık, Ölüm.

The Disconnected Stranger of Oğuz Atay and Albert Camus Abstract: When a human being senses that the social order destroys him, he lives an uprising against this order in his inner world. He loses his own identity, starts to live his solitude in a crowded community. Under the effect of existential philosophy, in the novels of ‘The Disconnected’ of Oğuz Atay and ‘The Stranger’ of Albert Camus, Selim and Meursault feel themselves in a meaningless enclosure. Solitude and controversy take an important place in the lives of the characters. Being in a community where the people cry out their hatred weighs them down. In the pointlessness of continuing that kind of life, their silence and solitude choice is a particular attitude against the world. Atay and Camus reflect the problems that affect the people of time with the help of a narrative technique other than the classical one. The Disconnected starts with that Turgut learns about Selim’s suicide, The Stranger starts with that Meursault says that his mother died on that day. The environment that they live in is not suitable for them anymore. Selim commits suicide when the meaninglessness of the life becomes apparent; Meursault doesn’t go into the effort of defense himself because can’t be understood in the process of the lawsuit leading him to death. In the novel of Atay, Selim’s subconscious is full of cultural conflict of the East and West and this conflict ends up with a tragedy, suicide. Meursault, the character of Camus doesn’t even aware of the reason why he killed the Arab at the beach. In the process of the lawsuit he doesn’t defense himself, takes in a stride his death penalty. As if he was tried by the ones who condemn him not because he killed the Arab, but because of his indifference against his mother’s death. Atay and Camus reveal the feelings and opinions of the individuals who lose their grip, alienate and the solitude of the characters in the modern city life from the individual-centered view point. Key Words: Oğuz Atay, Albert Camus, The Disconnected, The Stranger, Loneliness, Death.