Türkiye ekonomisinde gayrimenkul sektörü ekonomik büyüme, istihdam, yatırımlar ve birçok alt sektörle ilişkileriyle öne çıkmaktadır. Gayrimenkul sektörünün Türkiye ekonomisindeki yeri göz önünde bulundurulduğunda, sektörün büyümesinin sürdürülebilir hale gelmesi ve bu gelişimi etkileyebi- lecek faktörlerin tespit edilmesi bir gereklilik haline dönüşmektedir. Bu ça- lışmanın amacı, Türkiye’deki gayrimenkul sektörünün büyümesi üzerinde seçilmiş ekonomik ve finansal faktörlerin kısa ve uzun dönemdeki etkilerini ortaya koymaktır. Çalışmada diğer birçok çalışmadan farklı olarak gayrimen- kul sektörünü temsilen gayrimenkul ciro endeksi kullanılmıştır. Finansal ve ekonomik değişkenleri temsilen, sanayi üretim endeksi, sektörel kredi hacmi, reel efektif döviz kuru, tüketici fiyat endeksi, konut kredisi faiz oranı ve CO- VID-19’u temsilen kukla değişken analize bağımsız değişkenler olarak dahil edilmiştir. Çalışmada 2010: Aralık – 2023: Aralık döneminde aylık frekansta veri seti üzerinden bağımsız değişkenlerin gayrimenkul ciro endeksine olan kısa ve uzun dönemli etkileri ARDL sınır testi yöntemi kullanılarak incelen- miştir.Analiz bulgularına göre sanayi üretim endeksinin gayrimenkul sektörü üzerinde uzun ve kısa dönemde güçlü ve pozitif yönlü bir etkisi olduğu tahmin edilmiştir. Tüketici fiyat endeksi ile reel efektif döviz kurunun da hem kısa hem uzun dönemli etkisi genel olarak pozitif yönlüdür. Bu durum ekonomik büyüme, döviz kuru ve tüketici fiyat endeksinin gayrimenkul sektörü üzerin- deki etkilerinin önemli ve sürdürülebilir nitelikte olduğunu göstermiştir. Ay- rıca COVID-19 ile sektöre kullandırılan kredi hacminin sadece kısa dönemde pozitif yönlü bir etkisi olduğu tahmin edilmiştir. Bu durum ise küresel salgının sektörde kısa süreli bir canlanma yarattığı ancak uzun dönemde etkinin kay- bolduğunu göstermiştir. Sektöre kullandırılan banka kredilerinin sadece kısa dönemde etkili olduğu tahmin edilmiştir. Elde edilen sonuçlar, inşaat sektörü- nün sürdürülebilir büyümesine yönelik stratejik politikaların tasarlanmasında dikkate alınabilir.
The real estate sector in the Turkish economy stands out with its econo- mic growth, employment, investments, and relations with many sub-sectors. Considering the place of the real estate sector in the Turkish economy, it has become a necessity to make the growth of the sector sustainable and to iden- tify the factors that may affect this development. This study aims to reveal the short-term and long-term effects of selected economic and financial factors on the growth of the real estate sector in Turkey. Unlike many other studies, the real estate turnover index was used to represent the real estate sector. As representatives of financial and economic variables, the industrial production index, sectoral credit volume, real effective exchange rate, consumer price index, housing loan interest rate, and the dummy variable representing CO- VID-19 were included in the analysis as independent variables. The study examined the short-term and long-term effects of independent variables on the real estate turnover index using the ARDL bounds test method over the data set at the monthly frequency in the period 2010: December - 2023: December. According to the analysis findings, it was estimated that the industrial pro- duction index had a strong and positive effect on the real estate sector in the long and short term. The short-term and long-term effects of the consumer price index and the real effective exchange rate are generally positive. This situation has shown that the effects of economic growth, exchange rates, and consumer price indexes on the real estate sector are significant and sustai- nable. In addition, it has been estimated that the volume of credit provided to the sector with COVID-19 has a positive effect only in the short term. This situation has shown that the global pandemic has created a short-term revival in the sector, but the effect has disappeared in the long term. It has been esti- mated that the bank loans provided to the sector are only effective in the short term. The results obtained can be taken into account in the design of strategic policies for the sustainable growth of the construction sector.
