Ziya GÖKALP’in Vefatının 100. Yılı Anısına Türk Asrı Eşiğinde Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Üzerine Değerlendirmeler - Eğitim Bilimleri 1, ÇALIK TEMEL, ERYILMAZ SELAMİ, Editör, TÜRK EĞİTİM-SEN GENEL MERKEZİ YAYINLARI, Ankara, ss.120-132, 2024
Bu
çalışma, Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen
öğretmen mesleki yeterliklerinin yapay zekâ tarafından ne ölçüde
karşılanabileceğini incelemektedir. Nitel bir araştırma deseni çerçevesinde
doküman incelemesi yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen çalışmada, öncelikle
MEB’in Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri dokümanı analiz edilmiş; mesleki bilgi
(alan bilgisi, alan eğitimi bilgisi, mevzuat bilgisi), mesleki beceri
(eğitim-öğretimi planlama, öğrenme ortamları oluşturma, öğretme, öğrenme
sürecini yönetme, ölçme ve değerlendirme) ve tutum-değerler (milli, manevi ve
evrensel değerler, öğrenciye yaklaşım, iletişim ve işbirliği, kişisel ve
mesleki gelişim) olmak üzere üç ana başlık altında sınıflandırılan yeterlik
göstergeleri temel alınmıştır. Dokuman analizi ve betimsel analiz kullanılarak
bulgular oluşturulmuştur. Analiz sonuçları, yapay zekânın öğretmenlik mesleki
yeterliklerinin yaklaşık yarısını karşılayabildiğini göstermektedir. Özellikle
teknik bilgi, veri işleme, analiz ve planlama gibi alanlarda yapay zekânın
güçlü bir performans sergilediği, bilgi kaynaklarını sınıflandırma, strateji
belirleme ve öğretim yöntemlerini karşılaştırma gibi becerileri etkin bir
şekilde yerine getirebildiği görülmüştür. Buna karşılık, empati kurma, bireysel
farklılıkları anlama, değer aktarımı ve esnek öğretim planları hazırlama gibi
insani etkileşim ve duygusal zekâ gerektiren alanlarda yapay zekânın sınırlı
kaldığı saptanmıştır. Milli, manevi ve evrensel değerlere ilişkin tutum ve
anlayış geliştirme, sosyo-kültürel farklılıkları anlamlandırma ve öğrencilerin
duygusal gelişimlerini destekleme gibi konuların yapay zekâ tarafından
yeterince karşılanamadığı belirlenmiştir. Sonuç olarak, yapay zekâ, öğretmenlik
mesleki yeterliklerinin yaklaşık yarısını teknik ve prosedürel açılardan
destekleyebilirken; insani, etik, değer temelli ve sosyal boyutlarda öğretmenin
tamamlayıcı, vazgeçilmez rolünü ikame edememektedir. Bu bulgular, yapay zekânın
öğretim süreçlerinde destekleyici bir araç olabileceğini ancak öğretmenlerin
insani yönünün eğitimdeki önemini koruduğunu ortaya koymaktadır.
This
study examines the extent to which the professional competencies of teachers,
defined by the Republic of Turkey Ministry of National Education, can be addressed
by artificial intelligence. The study, which was conducted within the framework
of a qualitative research design and utilized the document analysis method,
first analyzed the document titled “General Competencies for the Teaching
Profession” issued by the Ministry of National Education. The competencies were
categorized under three main headings: professional knowledge (subject matter
knowledge, subject-specific pedagogical knowledge, and knowledge of
regulations), professional skills (planning education and instruction, creating
learning environments, teaching, managing the learning process, and assessment
and evaluation), and attitudes and values (national, spiritual, and universal
values, approach to students, communication and collaboration, and personal and
professional development). The findings were obtained through document analysis
and descriptive analysis. The analysis results indicate that artificial
intelligence can meet approximately half of the professional competencies
expected of teachers. In particular, it has been observed that artificial
intelligence demonstrates strong performance in areas requiring technical
knowledge, data processing, analysis, and planning, and can effectively carry
out skills such as classifying information sources, determining strategies, and
comparing instructional methods. In contrast, it has been determined that
artificial intelligence remains limited in areas that necessitate human
interaction and emotional intelligence, including establishing empathy, understanding
individual differences, transmitting values, and preparing flexible
instructional plans. Furthermore, it has been observed that topics such as
developing attitudes and understanding related to national, spiritual, and
universal values, making sense of socio-cultural differences, and supporting
students’ emotional development are not adequately addressed by artificial
intelligence.In conclusion, while artificial intelligence can support
approximately half of the teaching profession’s competencies from technical and
procedural perspectives, it cannot replace the complementary and indispensable
role of the teacher in human, ethical, value-based, and social dimensions.
These findings indicate that although artificial intelligence may serve as a
supportive tool in instructional processes, the importance of the human aspect
of teaching in education is preserved.