Yaşlı Mahkûmlarda Ruh Sağlığı Sorunları ve Halk Sağlığı Hemşireliği Yaklaşımı


Creative Commons License

Türkmenoğlu B., Budak M.

SAĞLIK & BİLİM 2025: Hemşirelik-I, Doç.Dr.Hale Uyar HAZAR, Editör, Efe Akademi Yayıncılık, İstanbul, ss.401-418, 2025

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Mesleki Kitap
  • Basım Tarihi: 2025
  • Yayınevi: Efe Akademi Yayıncılık
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.401-418
  • Editörler: Doç.Dr.Hale Uyar HAZAR, Editör
  • Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Son yıllarda dünya genelinde yaşlı mahkûm sayısında gözle görülür bir

artış yaşanmaktadır. Bu durum, cezaevi dışındaki yaşlanan nüfusun

büyümesiyle paralel bir eğilim göstermektedir (Aday & Krabill, 2012; Cloyes

& Burns, 2015; Fazel ve ark., 2016; Nowotny ve ark., 2016; Pro & Marzell,

2017). Son 15 yılda, küresel çapta mahkûm nüfusu yaklaşık %6 oranında

artarken (Walmsley, 2016), birçok ülkede yaşlı mahkûmların sayısında

orantısız bir yükseliş gözlenmiştir. Örneğin, Japonya'da yaşlı mahkûm sayısı

iki katına çıkmıştır (Williams ve ark., 2012). Birleşik Krallık'ta 60 yaş üstü

erkek mahkûm sayısı 2002 ile 2011 yılları arasında ikiye katlanmış ve

1990'dan bu yana sekiz kat artmıştır (Senior ve ark., 2013). Amerika Birleşik

Devletleri'nde aynı dönemde yaşlı mahkûm sayısı yaklaşık %300 oranında

yükselmiştir (Williams ve ark., 2012). Benzer şekilde, Avustralya'da 2000-

2010 yılları arasında yaşlı mahkûm nüfusu %36 artarak 21.714’ten 29.696’ya

ulaşmıştır (Baidawi ve ark., 2011). Kanada'da ise 2001 ile 2011 yılları arasında

yaşlı mahkûm sayısında %50’den fazla bir artış görülmüştür (Penal Reform

International, 2016).

Yaşlı mahkûmlar, cezaevlerinde hem en hızlı büyüyen grup hem de en

kötü sağlık koşullarına sahip mahkûm kategorisini oluşturmaktadır (Chodos

ve ark., 2013; Pro & Marzell, 2017). Cezaevi ortamı, yaşlanma sürecini

hızlandırıcı bir etkiye sahip olabilirken, mahkûmlar için "yaşlı" tanımında

kesin bir sınır bulunmamaktadır. Bununla birlikte, genellikle 50 veya 55 yaş

ve üzeri mahkûmlar geriatrik olarak kabul edilmekte ve bazı araştırmalar,

mahkûmların fizyolojik yaşlarının kronolojik yaşlarından 10-15 yıl daha

ileride olabileceğini göstermektedir (World Bank, 2014; Bourgeois-Pichat,

1981).

Cezaevinde bulunan bireyler, genel nüfusa kıyasla daha yüksek oranda

fiziksel ve psikiyatrik hastalıklarla karşı karşıya kalmaktadır (Binswanger,

Krueger & Steiner, 2009; Fazel ve ark., 2001). Özellikle yaşlı mahkûmlar,

geriatrik sendromlar nedeniyle ek sağlık sorunlarıyla mücadele etmektedir.

Geriatrik sendromlar, yaşlanmayla birlikte farklı organ sistemlerinin

fonksiyon bozukluklarından kaynaklanan ve yaşlı bireylerin yaşam kalitesini

olumsuz etkileyen sağlık sorunlardır. Bunama, düşmeler, inkontinans ve

duyusal bozukluklar gibi geriatrik sendromlar, cezaevinde bulunan yaşlı

mahkûmlarda sıkça gözlemlenmektedir (World Health Organization, 2014).

Yapılan bi araştırma, yaşlı erkek mahkûmların yaklaşık %80'inin en az bir

majör hastalığa sahip olabileceğini göstermektedir (Fazel ve ark., 2001).