TÜRK NÖRORADYOLOJİ DERNEĞİ 30. YIL ULUSLARARASI KATILIMLI TANISAL ve GİRİŞİMSEL NÖRORADYOLOJİ, BAŞ-BOYUN RADYOLOJİSİ KONGRESİ, İstanbul, Türkiye, 17 - 21, İstanbul, Türkiye, 17 - 21 Şubat 2021, ss.150
AMAÇ: Reversibl Serebral Vazokonstriksiyon Sendromu ( RSVS) nadir görülen, tekrarlayan, ani gelişen,
çok şiddetli baş ağrıları ve serebral arterlerin geçici vazokonstriksiyonu ile karakterize kliniko-radyolojik
bir sendromdur. İdyopatik ve sekonder formları tanımlanmıştır. Bir çok olguda altta yatan bir neden
bulunur. Biz bu yazıda şiddetli baş ağrısı öyküsü olmayan RSVS olgusunu literatür eşliğinde sunuyoruz.
OLGU SUNUMU: 60 yaşında kadın hasta bir hafta önce geçirilmiş kafa travması, son 3-4 gündür süren
bulantı-kusma, konuşma bozukluğu, güçsüzlük ,bilinç bulanıklığı ve gözün sabit bir noktaya bakması
öyküsü ile nöroloji kliniğine başvurdu. Nörolojik muayenede ensefalopati bulguları ve ekstremitelerde
güçsüzlük, afazi saptandı. Özgeçmişinde özellik yoktu. Anamnezde şiddetli, tekrarlayan, ani gelişen
baş ağrısı öyküsü yoktu ancak uzun süredir mevcut nedeni bilinmeyen baş ağrısı öyküsü vardı.
Kullandığı bilinen bir ilaç ,yabancı madde kullanımı yoktu. Yapılan kranial MR incelemede her iki serebral
hemisferde internal borden zonda, sağ internal kapsül posterior limbde, korpus kallozumda ve sol
temporal lobda multipl fokal akut infarkt odakları izlendi. Kranial BT anjiyografi tetkikinde anterior
ve posterior sirkülasyon arterlerinde yaygın stenotik segmentler mevcuttu. Ayrıntılı kan testleri,
vaskülitik testler ve BOS incelemesi normaldi. Ayrıcı tanıda ilk planda vaskülit-vaskülopati ve RSVS
düşünüldü. Nöroloji kliniği tarafından RSVS şüphesi ile 4 saatte bir 60 mg nimodipin başlandı. Medikal
tedavi sonrası hastanın bilinci normalde döndü. 2 ay sonra yapılan kontrol DSA incelemede intrakranial
arterlerde izlenen yaygın stenotik segmentlerin tam olarak normale döndüğü izlendi. Klinik ve
radyolojik incelemeler travma ile ilişkili RSVS ile uyumlu olarak değerlendirildi.
SONUÇ: RSVS’nun çok nadir olarak şiddetli baş ağrısı öyküsü olmadan altta yatan nedenlere bağlı olarak
gelişebileceği akılda tutulmalıdır