3. ULUSLARARASI SPOR VE SOSYAL BİLİMLERE MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM KONGRESİ, İstanbul, Türkiye, 10 - 11 Kasım 2022, ss.1-7
Ülkemizde sporun yaygınlaşmasında ve ilerlemesinde hem
resmi hem de özel sektörün bu alanda yaptıkları spor tesis yatırımlarının büyük
katkısı vardır. Spor salonlarında her yaş grubunda insanların aktivitede
bulundukları düşünülürse yapılan bu tesislerde bireylerin sağlıklı ve güven
içinde spor yapmaları son derece önemlidir. Bu nedenle spor
tesislerinin gerek yapımı sırasında gerekse işletilmesi sırasında zemin
kaplamalarının uygun bir yüzey işleminde yer almasının sağlanması ve ilgili
mevzuata göre belirlenmesi son derece önemlidir. Bu nedenle spor tesisleri ile ilgili
belirlenecek bir politikanın etkili olabilmesi için toplumun spora yönelik
beklenti ve ihtiyaçlarının yanı sıra güvenlik gibi konuların da dikkate
alınması gereklidir. 6331 Sayılı İSG kapsamında spor
salonlarında kullanılan zemin kaplamalarının, “Kayma veya
düşmeyi önleyecek şekilde tasarlanmış ve iç-dış zeminler (işyeri girişi,
merdivenler vs.) düzenli olarak kontrol edilmelidir” denilmektedir. Spor
salonlarında insanların spor yapma esnasında vücutlarından akan ter, içme
amaçlı kullandıkları suların yere dökülmesi ve aynı zamanda duş vb. olaylarda
zeminlerin ıslandığı ve birçok düşme, kayma vakalarının meydana geldiği
görülmektedir.
Bu çalışmada, Sivas
ilinde bulunan bir spor salonunun zemin kaplamalarının yerinde kuru ve ıslak
ortamda SlipAlert test cihazı
kullanılarak STV değerleri ölçülmüştür. Daha sonra bu değerler DCOF (µ)
değerine çevrilmiş ve güvenlik sınıflaması yapılmıştır.
Genel olarak bakıldığında spor
salonunda özellikle ıslak ortamda zemin kaplamalarının güvensiz, kuru ortamda
ise güvenli olduğu görülmüştür.