Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt.15, ss.215-264, 2011 (ESCI)
Bu
çalışmada Esirüddin el-Ebherî’nin mantık, fizik ve metafizik olmak üzere üç
bölümden oluşan Kitabu
Beyâni’l-Esrâr isimli
eserinin mantık bölümü incelenmiştir. Başlangıçta söz konusu eserin mantık
bölümünün genel özellikleri, ana şeması, müellifin diğer kitaplarındaki mantık
kısımlarıyla mukayesesi ve bu bölümün ana hatlarıyla içeriği konu edinilmiştir.
Daha sonra bu bölümün Türkçeye çevrilmiş metnine yer verilmiştir. Eserin mantık
kısmında kategoriler dışında klasik mantığın bütün başlıkları ele alınmıştır.
Lafızların incelemesi, önermeler konusu ve kıyasların yapısı ağırlıklı olarak
üzerinde durulan konulardır.
İncelenen
eserin Türkiye kütüphanelerindeki bulunabilen tek yazma nüshasının Süleymaniye
Kütüphanesi, Köprülü bölümü, 1618 numaradaki bileşik nüsha içinde (1-44)
varaklar arasında kayıtlı olduğu ifade edilerek bunun nestalik hattıyla
istinsah edilmiş olduğu her sayfasının yirmi üç (23) satırdan oluştuğu ifade
edilmiştir. Beyanü’l-Esrâr’ın mantık,
fizik ve metafizik olmak üzere üç bölümden meydana geldiği ve mantık bölümünün,
kitapta (3-15) varaklar arasında yer aldığı ve toplam on iki (12) varak, yirmi
üç (23) sayfa olduğu zikredilmiştir. Üç fen (mantık, fizik, metafizik) olarak
düzenlendiği ifade edilen kitabın birinci fenninin mantık olduğu ve bir
mukaddimeyle beş beyandan oluştuğu, mukaddimede mantığın mahiyeti,
amacı ve konusu üzerinde durulduğu, daha sonra bire alt başlık olarak sırasıyla
lafızların delaleti, önermeler, çelişki ve döndürme, kıyas ve burhan üzerinde
durulduğu zikredilmektedir.
İncelenen
metinde, klasik mantık kitaplarında takip edilen ve müellifin diğer
kitaplarında sergilediği konu sıralamasında, küçük de olsa bir takım tertip
farklılıklarının ve atlamaların bulunduğu, ayrıca, mesela maniatü’l-cem ve
maniatü’l-hulu gibi bazı konuların örneklendirmelerinde kapalılıklar olduğu
ifade edilerek bu durumun müellifin kendisinden kaynaklanmış olabileceği gibi
eldeki nüshayı, kitabın asıl nüshasından istinsah eden müstensihten de
kaynaklanmış olabileceğine dikkat çekilmiştir.
Makalede,
Beyanü’l-Esrâr çeşitli açılardan
müellifin diğer eserleriyle mukayese edilmiştir. Hacim olarak eserin Ebherî’nin
diğer kitaplarına kıyasla orta büyüklükte bir yapıya sahip olduğu ifade
edilmiştir. Plan olarak, mantık, fizik ve metafizik olmak üzere üç bölüme
ayrılmış olan kitabın, bu biçimiyle Ebherî’nin İsagûci dışında kalan kitaplarıyla benzerlik arz ettiği dile
getirilmiştir. Beyânü’l-Esrâr’ı
müellifin diğer eserlerinden farklı kılan hususiyetinin, kitabı oluşturan ana
başlıklar ve alt başlıkların isimlendirilmesinde ortaya çıktığına işaret
edilerek eserde üslup olarak uzak göndermelere ve gereğinden fazla kısaltmalara
oldukça sık başvurulduğu bu durumun müellifin diğer bazı eserlerinde de söz
konusu olduğu ancak buna karşılık metinin oldukça açık ve eserin dilinin
kendisinden önceki ve kendi dönemindeki mantık metinlerinin karakteristik
özelliklerini taşıdığı ifade edilmiştir.
Çalışmada, Beyânü’l-Esrâr’ın, klasik İslam
felsefesinin problemleri üzerine yazılmış bir eser olduğu vurgulanarak daha
önce de belirtildiği gibi mantık, fizik ve metafizik olarak üç bölümden
oluştuğu, müellifin, birinci bölümde inceleme konusu yaptığı mantık ilminin bütün
konularını fazla ayrıntıya girmeden açık bir şekilde sınıflandırıp onları tanımlamış
ve örneklendirmiş olduğu ve bu yapısıyla söz konusu metnin, günümüzün bilim terminolojisiyle bilimsel bir inceleme (treatise) ya da ileri seviyedeki
mantık araştırmacıları için özet bir çalışma olarak değerlendirilebileceği
ifade edilmiştir. Makalede ayrıca eserin içeriği de detaylı olarak inceleme
konusu yapılmış ve bunun sonunda da Beyânü’l-Esrâr’ın
Türkçe çevirisine yer verilmiştir.
Bu
çalışmada Esirüddin el-Ebherî’nin mantık, fizik ve metafizik olmak üzere üç
bölümden oluşan Kitabu
Beyâni’l-Esrâr isimli
eserinin mantık bölümü incelenmiştir. Başlangıçta söz konusu eserin mantık
bölümünün genel özellikleri, ana şeması, müellifin diğer kitaplarındaki mantık
kısımlarıyla mukayesesi ve bu bölümün ana hatlarıyla içeriği konu edinilmiştir.
Daha sonra bu bölümün Türkçeye çevrilmiş metnine yer verilmiştir. Eserin mantık
kısmında kategoriler dışında klasik mantığın bütün başlıkları ele alınmıştır.
Lafızların incelemesi, önermeler konusu ve kıyasların yapısı ağırlıklı olarak
üzerinde durulan konulardır.
İncelenen
eserin Türkiye kütüphanelerindeki bulunabilen tek yazma nüshasının Süleymaniye
Kütüphanesi, Köprülü bölümü, 1618 numaradaki bileşik nüsha içinde (1-44)
varaklar arasında kayıtlı olduğu ifade edilerek bunun nestalik hattıyla
istinsah edilmiş olduğu her sayfasının yirmi üç (23) satırdan oluştuğu ifade
edilmiştir. Beyanü’l-Esrâr’ın mantık,
fizik ve metafizik olmak üzere üç bölümden meydana geldiği ve mantık bölümünün,
kitapta (3-15) varaklar arasında yer aldığı ve toplam on iki (12) varak, yirmi
üç (23) sayfa olduğu zikredilmiştir. Üç fen (mantık, fizik, metafizik) olarak
düzenlendiği ifade edilen kitabın birinci fenninin mantık olduğu ve bir
mukaddimeyle beş beyandan oluştuğu, mukaddimede mantığın mahiyeti,
amacı ve konusu üzerinde durulduğu, daha sonra bire alt başlık olarak sırasıyla
lafızların delaleti, önermeler, çelişki ve döndürme, kıyas ve burhan üzerinde
durulduğu zikredilmektedir.
İncelenen
metinde, klasik mantık kitaplarında takip edilen ve müellifin diğer
kitaplarında sergilediği konu sıralamasında, küçük de olsa bir takım tertip
farklılıklarının ve atlamaların bulunduğu, ayrıca, mesela maniatü’l-cem ve
maniatü’l-hulu gibi bazı konuların örneklendirmelerinde kapalılıklar olduğu
ifade edilerek bu durumun müellifin kendisinden kaynaklanmış olabileceği gibi
eldeki nüshayı, kitabın asıl nüshasından istinsah eden müstensihten de
kaynaklanmış olabileceğine dikkat çekilmiştir.
Makalede,
Beyanü’l-Esrâr çeşitli açılardan
müellifin diğer eserleriyle mukayese edilmiştir. Hacim olarak eserin Ebherî’nin
diğer kitaplarına kıyasla orta büyüklükte bir yapıya sahip olduğu ifade
edilmiştir. Plan olarak, mantık, fizik ve metafizik olmak üzere üç bölüme
ayrılmış olan kitabın, bu biçimiyle Ebherî’nin İsagûci dışında kalan kitaplarıyla benzerlik arz ettiği dile
getirilmiştir. Beyânü’l-Esrâr’ı
müellifin diğer eserlerinden farklı kılan hususiyetinin, kitabı oluşturan ana
başlıklar ve alt başlıkların isimlendirilmesinde ortaya çıktığına işaret
edilerek eserde üslup olarak uzak göndermelere ve gereğinden fazla kısaltmalara
oldukça sık başvurulduğu bu durumun müellifin diğer bazı eserlerinde de söz
konusu olduğu ancak buna karşılık metinin oldukça açık ve eserin dilinin
kendisinden önceki ve kendi dönemindeki mantık metinlerinin karakteristik
özelliklerini taşıdığı ifade edilmiştir.
Çalışmada, Beyânü’l-Esrâr’ın, klasik İslam
felsefesinin problemleri üzerine yazılmış bir eser olduğu vurgulanarak daha
önce de belirtildiği gibi mantık, fizik ve metafizik olarak üç bölümden
oluştuğu, müellifin, birinci bölümde inceleme konusu yaptığı mantık ilminin bütün
konularını fazla ayrıntıya girmeden açık bir şekilde sınıflandırıp onları tanımlamış
ve örneklendirmiş olduğu ve bu yapısıyla söz konusu metnin, günümüzün bilim terminolojisiyle bilimsel bir inceleme (treatise) ya da ileri seviyedeki
mantık araştırmacıları için özet bir çalışma olarak değerlendirilebileceği
ifade edilmiştir. Makalede ayrıca eserin içeriği de detaylı olarak inceleme
konusu yapılmış ve bunun sonunda da Beyânü’l-Esrâr’ın
Türkçe çevirisine yer verilmiştir.