Aydın ve Çevresinde Yürütülen Paleosismolojik Hendek Çalışmalarının Değerlendirmesi, Batı Anadolu, Türkiye


Creative Commons License

Kürçer A., Çal Ç., Yalvaç O., Bayrak A., Gürsoy H., Elmacı H.

ATAG28 Aktif Tektonik Araştırma Grubu Çalıştayı, Aydın, Türkiye, 5 - 07 Kasım 2025, ss.75-76, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Aydın
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.75-76
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Aydın ve Çevresinde Yürütülen Paleosismolojik Çalışmaların Değerlendirmesi, Batı

Anadolu, Türkiye 


Büyük Menderes Grabeni’nin kuzey kenarında, Menderes Nehri’nin verimli alüvyal toprakları üzerinde yer

alan Aydın kenti, yaklaşık 1,2 milyon nüfusu ile Batı Anadolu’nun en önemli ticaret ve turizm

merkezlerinden biridir. Antik çağlardan günümüze kesintisiz yerleşime sahne olan Aydın, Karia ve İonia

bölgeleri arasında bir geçiş alanında yer alması nedeniyle, kent sınırları içerisinde Tralleis, Nysa,

Aphrodisias, Magnesia, Priene, Alabanda, Alinda, Mastaura ve Amyzon gibi antik kentlere ev sahipliği

yapmaktadır. Diri faylarla olan konumsal ilişkileri nedeniyle Aydın ve çevresindeki antik kentlerin yok

olmasında veya terk edilmesinde depremler belirleyici bir faktör olmuştur. Aydın kent merkezi ve bağlı

ilçelerin büyük bir kısmı doğrudan diri fayların tehlikesi altındadır. Ayrıca, il merkezi ve ilçelerin çoğu

alüvyon yelpazeleri ya da Menderes Nehri’nin taşkın ovası çökelleri üzerinde yer almaktadır. Suya doygun

ve sıkışmamış bu tür zeminler, sıvılaşma, yanal yayılma ve zemin büyütmesi gibi ikincil deprem etkilerine

karşı oldukça hassastır. Bu tür zeminler üzerinde inşa edilmiş yapılar, yalnızca yakın mesafedeki

depremlerden değil, uzak mesafedeki sarsıntılardan da etkilenebilir. Buna ilaveten, Büyük Menderes

Grabeni'nin havza geometrisi ve grabendeki gevşek dolgu malzemeleri, sismik dalgaların hapsolmasına

(havza etkisi) neden olarak yer hareketinin süresini uzatmakta ve genliğini artırarak yapısal hasarı

büyütmektedir.

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından 2024 ve 2025 yıllarında, Aydın ve

çevresindeki diri faylar üzerinde aktif tektonik ve paleosismolojik çalışmalar yürütülmüştür. Bu kapsamda,

Büyük Menderes Grabeni'nin kuzey kenarını kontrol eden Atça, Umurlu, İncirliova ve Söke Segmentleri;

daha batıda yer alan Kuşadası Fay Zonu, Davutlar Fayı ve Efes Fayı; kuzeyde yer alan Kiraz Fayı ve Büyük

Menderes Grabeni'nin güneyinde yer alan çapraz normal faylar olan Çine, Bozdoğan, Karacasu ve Göktepe

Fayları üzerinde hendek tabanlı paleosismoloji çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Büyük Menderes

Grabeni’nin güney kenarını sınırlandıran Pirlibey, Yenipazar, Baltaköy ve Bağarası Segmentleri üzerindeki

çalışmalar henüz başlatılmış olup 2026 yılında bu faylar üzerindeki paleosismolojik çalışmaların

tamamlanması hedeflenmektedir.  Tamamlanan paleosismolojik çalışmalar, Türkiye Diri Fay Haritası’nda

Kuvaterner fay mertebesinde değerlendirilen faylar da dahil olmak üzere, Aydın ve çevresindeki fayların

Holosen’de (son 11.650 yıl) yüzey faylanmasına yol açan depremler üreten diri faylar olduğunu ortaya

koymuştur. Paleosismolojik çalışmalardan elde edilen bulgular, fayların uzunluğu, üretebileceği

maksimum deprem büyüklüğü, Aydın’a olan uzaklığı ve eğim yönü gibi ölçütler birlikte

değerlendirildiğinde; Büyük Menderes Grabeni’nin kuzeyini sınırlayan İncirliova, Umurlu ve Atça

segmentleri Aydın için en önemli deprem tehlike kaynağı diri faylar olarak belirlenmiştir. Bu fayların yanı

sıra, Kuşadası Fay Zonu, Söke Fayı, Kiraz Fayı, Büyük Menderes Grabeni’nin Pamukören ve Buharkent

segmentleri ile Çine, Yatağan, Baltaköy ve Yenipazar fayları da Aydın’ı etkileyebilecek özellikte diğer

önemli diri faylar olarak dikkat çekmektedir. Türkiye’nin deprem tehlikesi en yüksek illerinden biri olan

Aydın’da, gerekli önlemlerin derhal alınması büyük önem taşımaktadır. 

Evaluation of Paleosismological Studies Conducted in Aydın and Its Surroundings, Western

Anatolia, Türkiye 


The city of Aydın, situated on the fertile alluvial soils of the Menderes River along the northern margin of

the Büyük Menderes Graben, is home to approximately 1.2 million of population and ranks among one of

the most important trade and tourism centers in Western Anatolia. Aydın, a continuous settlement since

antiquity, is situated in a transitional zone between the regions of Caria and Ionia. Consequently, it houses

ancient cities such as Tralleis, Nysa, Aphrodisias, Magnesia, Priene, Alabanda, Alinda, Mastaura, and

Amyzon within its boundaries. Due to its spatial distance to active faults, earthquakes have played a curcial

role in the destruction or abandonment of these ancient settlements. The city center of Aydın and most of

its districts are directly exposed to the seismic hazards posed by these active faults. Moreover, much of the

urban area is situated on alluvial fans or floodplain deposits of the Menderes River. These water-saturated

and unconsolidated sediments are highly susceptible to secondary earthquake effects, including

liquefaction, lateral spreading, and ground amplification. 


Between 2024 and 2025, the General Directorate of Mineral Research and Exploration (MTA) conducted

active tectonic and paleosismological investigations on the active faults in Aydın and its surroundings.

Within this scope, trench-based paleosismological studies were carried out on the Atça, Umurlu, İncirliova,

and Söke segments controlling the northern margin of the Büyük Menderes Graben; the Kuşadası Fault

Zone, Davutlar Fault, and Efes Fault in the western part; the Kiraz Fault in the north; and the cross-cutting

normal faults along the southern margin of the graben, including the Çine, Bozdoğan, Karacasu, and

Göktepe faults. Investigations of the Pirlibey, Yenipazar, Baltaköy, and Bağarası segments along the

southern margin of the Büyük Menderes Graben have only recently commenced, with the goal of

completing paleosismological studies on these faults by 2026.


These paleosismological studies indicate that the faults in Aydın and its surroundings, including previously

identified as Quaternary faults on the Active Fault Map of Turkey, are active and have generated surfacerupturing

earthquakes


throughout the Holocene (the past 11,650 years). Based on the paleosismological

data and considering criteria such as fault length, maximum potential earthquake magnitude, distance to

Aydın, and fault dip direction, the İncirliova, Umurlu, and Atça segments along the northern margin of the

Büyük Menderes Graben have been identified as the primary seismic hazard sources for Aydın. In addition,

the Kuşadası Fault Zone, Söke Fault, Kiraz Fault, the Pamukören and Buharkent segments of the graben,

as well as the Çine, Yatağan, Baltaköy, and Yenipazar faults, represent other significant active faults

capable of affecting the city. As one of the provinces in Türkiye most at risk from earthquakes, it is crucial

that appropriate mitigation measures are promptly implemented in Aydın.