Umurlu Segmenti'nden Paleosismolojik İlk Bulgular, Büyük Menderes Grabeni, Türkiye


Creative Commons License

Yalvaç O., Kürçer A., Çal Ç., Gürsoy H., Elmacı H.

ATAG28 Aktif Tektonik Araştırma Grubu Çalıştayı, Aydın, Türkiye, 5 - 07 Kasım 2025, ss.70-71, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Aydın
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.70-71
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Umurlu Segmenti'nden Paleosismolojik İlk Bulgular, Büyük Menderes Grabeni, Türkiye 

Yaklaşık 170 km uzunluğa ve 5 ile 15 km arasında değişen genişliğe sahip olan Büyük Menderes Grabeni

(BMG), Batı Anadolu Genişlemeli Tektonik Rejimi altında gelişmiş en önemli yapısal unsurlardan biridir.

BMG’nin kuzey kenarını oluşturan fay segmentlerinden biri olan, yaklaşık 25 km uzunluğundaki Umurlu

Segmenti, Sultanhisar’ın (Aydın) güneybatısından Aydın’ın doğusuna kadar uzanır. Yaklaşık doğu-batı

uzanımlı ve birbirine koşut normal fay parçalarından oluşan bu segment, arazide belirgin biçimde

izlenebilen Holosen fay sarplıklarıyla karakterizedir. Uzanımı boyunca, Pliyo-Kuvaterner yaşlı karasal

kırıntılı çökeller ile Kuvaterner yaşlı alüvyon yelpazesi çökellerinin dokanağında izlenen Umurlu

Segmenti, yer yer alüvyon yelpazesi çökellerini keser.


Aydın ve doğusunda ağır hasara, can ve mal kaybına yol açan 20 Eylül 1899 Menderes Vadisi Depremi

(M

S

6,9) ile ilgili tarihsel kayıtlar, bu depremin Umurlu Segmenti boyunca yüzey kırığı oluşturmuş

olabileceğine işaret etmektedir. Bu nedenle, Umurlu Segmenti’nin orta bölümünde, aktif fay izini temsil

eden bir Holosen fay sarplığı üzerinde Pınardere Hendeği kazılmıştır. Fay sarplığına dik doğrultuda, 23 m

uzunluğunda, 6 m genişliğinde ve ortalama 4,5 m derinliğinde kazılan Pınardere Hendeği’nde, fay koluviyal

kama geometrisi ve fay kollarının yukarıya doğru farklı stratigrafik seviyelerin altında sonlanması gibi

paleosismolojik ölçütler dikkate alınarak, dört deprem tanımlanmıştır. Pınardere hendek duvarlarında,

güncel fay sarplığını da kontrol eden son deprem ile ilişkili olarak 110 cm’lik düşey yer değiştirme

ölçülmüştür. Normal faylar için önerilen görgül eşitliklere göre, 110 cm’lik bir düşey yer değiştirmenin

meydana gelebilmesi için M

W

6,7 büyüklüğünde bir depremde yaklaşık 25 km uzunluğunda bir yüzey kırığı

gelişmesi beklenir. Umurlu Segmenti’nin 25 km uzunluğunda olduğu dikkate alındığında, hendekte

saptanan son depremde Umurlu Segmenti’nin tamamının kırılmış olabileceği değerlendirilmektedir. Bunun

yanı sıra, Pınardere Hendeği’nde, kılavuz seviye olarak izlenen ve son iki depremden etkilenen bir kumlu

çakıl seviyesinde 200 cm’lik düşey yer değiştirme ölçülmüş ve içerisinde seramik parçaları gözlenmiştir.

Bu veri, Umurlu Segmenti’nin en azından son iki depremde benzer büyüklüklerde depremler ürettiğini ve

benzer miktarlarda düşey yer değiştirmeler meydana getirdiğini, yani karakteristik bir deprem davranış

biçimi sergilediğini göstermektedir. Hendek alanına en yakın arkeolojik alanlar, Aydın’daki Tralleis antik

kenti ve Sultanhisar’da bulunan Nysa antik kenti olup her iki kentin kuruluşu MÖ. 3. yüzyıla

tarihlenmektedir. Pınardere Hendeği’nde gözlenen seramik parçaları bu döneme ait parçalar ise Umurlu

Segmenti’nin son 2300 yıl içerisinde benzer büyüklüklerde en az iki deprem ürettiği yorumlanabilir. 


Pınardere Hendeği’nde belirlenen depremlerin tarihlendirilmesi ve paleosismolojik yorumlara nicel bir

temel kazandırmak amacıyla on iki radyokarbon (¹⁴C) numunesi toplanmış ve analiz için Türkiye Bilimsel

ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK)’a gönderilmiştir. Elde edilecek sonuçlar, Umurlu

Segmenti’nin paleosismik geçmişinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.


Preliminary Paleoseismological Findings from the Umurlu Segment, Büyük Menderes

Graben, Türkiye 


The Büyük Menderes Graben (BMG), approximately 170 km long and 5–15 km wide, is one of the most

significant structural features developed under the Western Anatolian extensional tectonic regime. The

Umurlu Segment, about 25 km in length and forming part of the northern margin of the BMG, extends from

the southwest of Sultanhisar (Aydın) to the eastern part of Aydın. This segment, composed of roughly east–

west–trending and subparallel normal fault strands, is characterized by prominent Holocene fault scarps

that can be clearly observed in the field. Throughout its extent, the Umurlu Segment is observed at the

contact between Pliocene–Quaternary continental clastic deposits and Quaternary alluvial fan deposits, and 

locally cuts the alluvial fan deposits.  


Historical records of the 20 September 1899 Menderes Valley earthquake (M

S

6.9), which caused severe

damage and loss of life and property in Aydın and its eastern vicinity, suggest that this earthquake may

have produced a surface rupture along the Umurlu Segment. Therefore, a trench was excavated at Pınardere

on a Holocene fault scarp, representing the active fault trace, in the central part of the Umurlu Segment. In

the Pınardere trench, excavated perpendicular to the fault scarp with a length of 23 m, a width of 6 m, and

an average depth of 4.5 m, four earthquakes were identified based on paleoseismological criteria, such as

the colluvial wedge geometry of the fault and the termination of fault strands beneath different stratigraphic

levels upward. In the Pınardere trench walls, a vertical displacement of 110 cm, associated with the most

recent earthquake that also offsets the current fault scarp, has been measured. According to empirical

relations proposed for normal faults, a surface rupture approximately 25 km in length would be expected

to generate a 110 cm vertical displacement during an earthquake of M

W

6.7. Considering that the Umurlu

Segment is 25 km long, it can be inferred that the Umurlu Segment may also have ruptured in the most

recent earthquake identified in the trench. In addition, in the Pınardere trench, a vertical displacement of

200 cm was measured within a sandy-gravel layer used as a reference horizon and affected by the last two

earthquakes, where ceramic fragments were also observed. These data indicate that the Umurlu Segment

has produced earthquakes of similar magnitudes in at least the last two events and generated comparable

amounts of vertical displacement, thus exhibiting a characteristic earthquake behavior. The archaeological

sites closest to the trench area are the Tralleis Ancient City in Aydın and the Nysa Ancient City in

Sultanhisar, both of which were founded in the 3rd century BCE. If the ceramic fragments observed in the

Pınardere trench belong to this period, it can be inferred that the Umurlu Segment has produced at least two

earthquakes of similar magnitudes over the last 2,300 years. 


In order to date the earthquakes identified in the Pınardere trench and to provide a quantitative basis for

paleoseismological interpretations, twelve radiocarbon (¹⁴C) samples were collected and sent to the

Scientific and Technological Research Council of Türkiye (TÜBİTAK) for analysis. The results obtained

will help to better understand the paleoseismic history of the Umurlu Segment.