Giriş ve Amaç: Bu çalışmada, uyku terörü tanısı konulan çocukların uyku ortamı ve uyku alışkanlıkları, eşlik eden psikiyatrik bozukluklar, diğer parasomnialar ve tedavi geçmişi dahil klinik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya, 2020-2024 yılları arasında 3 farklı Çocuk ve Ergen Psikiyatri polikliniğinde DSM-5 tanı kriterlerine göre uyku terörü tanısı konulmuş 51 çocuk dahil edilmiştir. Olguların sosyodemografik ve klinik özellikleri geriye dönük olarak dosya üzerinden incelenmiştir. Bulgular: Of the 51 participants, 30 (58.8%) were male, 21 (41.2%) were female and the mean age at the time of admission was 6.76±1.45 years (min-max: 3-10 years). Olguların15’inin (%29.4) gürültülü bir ortamda uyduğu, 41’inin (%80,4) uyku terörü atağı dışında uykularının kesintiye uğradığı belirlenmiştir. 17’sinde (%33,3) en az bir psikiyatrik bozukluk saptanmış olup, en sık [n=5 (%9,8)] komorbid psikiyatrik bozukluk dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğudur. 14’ünde (%27,5) diğer parasomnilerin eşlik ettiği belirlenmiştir. Olguların klinik özellikleri yaş grubuna göre karşılaştırıldığında, okul öncesi dönemdekilerde tam retrograd amnezinin, okul çağındakilerinde ise atak sırasındaki motor aktivitenin, bedensel yaralanma ve/veya maddi hasarın, atak esnasında tam uyanmanın anlamlı olarak yüksek olduğu saptanmıştır. Ebeveynlerin %64,7’sinin atak esansında yanlış müdahalede bulunduğu, olguların %29,4’ünde, tedavi geçmişinde yanlış ilaç uygulandığı belirlenmiştir. Sonuç: Çocukluk dönemi uyku teröründe, tanısal değerlendirme sürecinde olası tetikleyici etmenlerin tespiti, eşlik eden psikiyatrik bozuklukların saptanması, tedavide ebeveynlerin psikoeğitimi, gerekli olduğu durumlarda medikasyonda uygun ilaç seçimi oldukça önemlidir.
Method: Between 2020 and 2024, 51 children who were diagnosed with sleep terror according to DSM-5 diagnostic criteria in 3 different Child and Adolescent Psychiatry clinics were included in the study. The sociodemographic and clinical characteristics of the cases were examined retrospectively through the files. Results: Of the 51 participants, 30 (58.8%) were male, 21 (41.2%) were female and the mean age at the time of admission was 6.76±1.45 years. It was determined that 15 (29.4%) of the cases slept in a noisy environment and 41 (80.4%) of the cases had their sleep interrupted except for sleep terror attacks. At least one psychiatric disorder was detected in 17 (33.3%) patients, and the most common (9.8%) comorbid psychiatric disorder was attention deficit hyperactivity disorder. It was found that complete retrograde amnesia was significantly higher in preschoolers, and motor activity during the attack, physical injury and/or material damage, and full awakening during the attack were significantly higher in school-age children. It was determined that 64.7% of the parents made the wrong intervention during the attack and off-label medication was used in 29.4% of the cases. Conclusion: In sleep terrors, identification of triggering factors and comorbid psychiatric disorders during the diagnostic evaluation process, psychoeducation of parents in treatment, and selection of appropriate medication for medication are very important.