Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.48, sa.2, ss.239-245, 2024 (Hakemli Dergi)
Bu çalışmada, Fransız Aydınlanma döneminin en önemli isimlerinden biri olan Jean-Jacques Rousseau’nun özgürlük düşüncesi ve anlayışı kaynağı ve çerçevesi bakımından ele alınmıştır. Aydınlanma Çağı düşünürü olmakla birlikte ilerleme karşıtı olarak da bilinen Rousseau, doğanın yasalarına ve insan doğasına çağdaşlarından farklı bir açıdan yaklaşır. Antik Çağ’dan esinlenerek, doğada her şeyin özgür olduğu gerçeğinden hareketle insanın da özgür olması gerektiğini savunur. Bu özgürlüğü istediğini yapmak olarak değil daha çok “istemediğini yapmamak” olarak özetler. İnsanın doğumundan itibaren her şeyiyle, beslenmesi, giyinmesi, tüm eğitim aşamaları bağlamında, doğaya uygun özgür, onurlu ve sevgi dolu bir sürecin parçası olması gerektiğini savlar. Doğadaki her varlık gibi her bireyin özel olduğunu ve doğanın yasalarına göre özgürce yaşamasının doğru olacağını ileri sürer. Yasalar, inançlar, kurumlar, kurallar, gelenekler gibi onu her yerde sımsıkı saran ve tutsak haline getiren bazı sosyal veya kültürel engellerin karşısında insanın ancak doğal duruma geçişle gerçek anlamda özgür ve diğerleriyle eşit olabildiğini, doğal durumdan uzaklaştıkça özgürlüğünü kaybettiğini ve bunun onun mutsuzluğunun kaynaklarından biri olduğunu öne sürer. Rousseau'nun insanlar arasındaki eşitlik ve barış ortamı olarak değerlendirdiği doğa durumundaki her insan iyi ve özgürdür çünkü doğa en tarafsız yol göstericidir Anahtar Kelimeler: Rousseau, Özgürlük, Doğa Durumu, Toplum Sözleşmesi, Mutluluk