Depremini Bekleyen Kent: Erzurum, Doğu Anadolu, Türkiye


Kürçer A., Bayrak A., Çal Ç., Gürsoy H.

ATAG26- Aktif Tektonik Araştırma Grubu 26. Çalıştayı, İstanbul, Türkiye, 1 - 03 Kasım 2023, ss.17

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.17
  • Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Depremini Bekleyen Kent: Erzurum, Doğu Anadolu, Türkiye 

Akın Kürçer , Ahmet Bayrak , Çağatay Çal

 Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanlığı, Aktif Tektonik ve Deprem Araştırmaları Koordinatörlüğü, 06530 Çankaya, Ankara (akin.kurcer@mta.gov.tr) 

Halil Gürsoy

 Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 58140 Merkez, Sivas

 

 Arabistan ve Avrasya Levhaları arasında yer alan Neotetis Okyanusu’nun güney kolunun kapanmasıyla başlayan kıtasal çarpışma, çarpışma cephesinin geri ülkesinde (kuzeyinde),

çoğunlukla sıkışmalı tektonik rejim ile karakteristik olan geniş bir deformasyon alanı meydana getirmiştir. Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi (DASB) olarak adlandırılan bu deformasyon alanının

en karakteristik aktif tektonik yapıları, D-B doğrultulu ters ya da bindirme fayları, KD-GB doğrultulu sol yanal ve KB-GD doğrultulu sağ yanal doğrultu atımlı faylardır. Erzurum, DASB’nin

kuzeyinde yer almaktadır.   

             Yaklaşık 1 milyon nüfusa sahip olan Erzurum; çoğunlukla eski alüvyon, alüvyon yelpazesi ya da Karasu Nehri’nin güncel alüvyon çökelleri üzerine kurulmuştur. Bu tür pekişmemiş ve suya

doygun çökellerin depremler sırasında sıvılaşma, yanal yayılma, zemin büyütmesi gibi nedenlerle ağır hasara neden olduğu 06 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleriyle bir kez daha gözler önüne

serilmiştir. Faylanma tipine göre değişkenlik göstermekle birlikte, yaklaşık 100 km yarıçaplı bir alan içerisinde meydana gelebilecek Mw>6,0 büyüklüğündeki depremlerin, bu tür zeminler

üzerine kurulmuş yerleşim yerlerinde hasar meydana getirdiği bilinmektedir. Erzurum ve yakın çevresinde, 100 km yarıçaplı bir alan içerisinde yer alan ve Mw 6,1 - 7,3 büyüklüğünde deprem

üretme potansiyeli bulunan 27 adet aktif fay bulunmaktadır. Bu fayların başlıcaları; Kuzey Anadolu Fayı’nın Yedisu Segmenti, Kandilli Fayı, Palandöken Fayı, Erzurum Fay Zonu’nun

Nenehatun, Dumlu ve Börekli Segmentleri, Pasinler Fay Zonu, Karayazı Fayı ve Horasan-Şenkaya Fay Zonu’nun Gerek, Balabantaş ve Gaziler Segmentleri olarak sıralanabilir.  

               MTA Genel Müdürlüğü adına Erzurum kent merkezini etkileyebilecek bu faylar üzerinde iki yıldır paleosismoloji çalışmaları yürütülmektedir. Şu ana kadar yürütülen paleosismoloji çalışmaları;

1784 yılından beri deprem üretmemiş olan Yedisu Segment i başta olmak üzere, Erzurum Fay Zonu’nun Nenehatun, Dumlu ve Börekli Segmentleri yanı sıra, Kandilli Fayı, Karayazı Fayı,

Pasinler Fay Zonu ve Horasan-Şenkaya Fay Zonu’nun Mw > 6,5 büyüklüğünde deprem üret me potansiyeline sahip aktif faylar olduğunu ortaya koymuştur. Bu faylardan herhangi biri üzerinde

meydana gelebilecek Mw > 6,5 büyüklüğündeki bir depremin, yerel zemin özellikleri nedeniyle Erzurum kent merkezi ve bağlı ilçelerinde ağır hasar meydana getirme olasılığı yüksektir. Bu bakış

açısıyla, Erzurum kent i ülkemizdeki deprem potansiyeli en yüksek illerden biri olarak değerlendirilmeli ve gerekli önlemler acilen alınmalıdır.   


Anahtar Kelimeler: Doğu Anadolu sıkışma bölgesi, Yedisu segment i, Erzurum fay zonu,  Horasan-Şenkaya fay zonu, Kandilli fayı, Karayazı fayı