4. ICSHRS Uluslararası İnsan ve Toplum Bilimleri Kongresi, Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri, 14 - 16 Nisan 2023
Herhangi
bir konuda bir işi, eylemi, davranışı gerçekleştirmeye ilişkin olarak
bireylerin kendilerine ilişkin algıları öz-yeterlik olarak ifade edilmektedir.
Öz-yeterlik kavramında öncelikle bireyin kendi kapasitesinin fakında olması,
gerektiği durumlarda bunu ortaya koyabilmesi ve başarabileceğine ilişkin inanç
seviyesi önemlidir. Öz-yeterlik kavramı geçtiğimiz yüzyılın sonlarına doğru
ortaya çıkan bir kavram olmakla birlikte çok hızlı birlikte alan yazında yerini
almıştır. Bireylerin öz-yeterlik algılarına ilişkin farklı alanlarda çalışmalar
yapılmıştır. Mesleki öz-yeterlik, akademik öz-yeterlik, kişisel öz-yeterlik
gibi birçok farklı alt başlık ortaya çıkmıştır. Bu başlıkların da kendi içinde
ayrıldığı görülmektedir. Akademik öz-yeterlik başlığı altında farklı derslere
ilişkin öz-yeterliklerin incelendiği görülmektedir. Bu derslerden biri de
İngilizce dersidir. İngilizce dersinde yer alan dil becerileri ele
alınmaktadır. Bu çalışmada lise öğrencilerinin İngilizce dil becerilerine yönelik
öz-yeterliklerinin cinsiyet, sınıf düzeyi, gelir düzeyi, anne ve baba eğitim
düzeyi, İngilizce öğrenmeye başlanılan sınıf düzeyi, anne ve babanın İngilizce
düzeyleri değişkenlerine göre incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmada tarama
modelleri içinde yer alan betimsel araştırma deseni kullanılmıştır. Araştırmanın örneklem grubunu 2022-2023 eğitim
yılı bahar döneminde Sivas ilindeki iki farklı lisede öğrenimlerini sürdüren
110 kadın, 112 erkek olmak üzere toplamda 212 öğrenci oluşturmaktadır.
Araştırma verileri Sağlam ve Arslan’ın (2018) geliştirdiği “İngilizce Dil Becerilerine Yönelik Öz-Yeterlik Ölçeği”
kullanılarak elde edilmiştir. 22 madde ve dil becerilerini içeren dört alt
boyuttan oluşan ölçeğin iç tutarlığı .82 ile .91arasında, bu çalışmada ise .83
ile .93 olarak hesaplanmıştır. Verilerin analizinde betimleyici istatistikler,
Kolmogorov-Smirnov normallik testi, bağımsız gruplar t testi, tek yönlü varyans
analizi (Oneway ANOVA), Tukey analizi ve Pearson Korelasyon kullanılmıştır.
Elde edilen bulgularda öğrencilerin puan ortalamalarının sınıf düzeyi, anne ve baba
eğitim durumu, anne ve babanın İngilizce bilip bilmemeleri ve ebeveynlerin İngilizce
seviyeleri değişkenlerine göre anlamlı farklılık gösterdiği (p<.05);cinsiyet, gelir düzeyi ve öğrencilerin
dil öğrenmeye başlama sınıf düzeyleri değişkenlerine göre ise anlamlı farklılık
göstermediği saptanmıştır (p>.05).