58. ULUSAL NÖROLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 19 Kasım 2022
İnmenin görece seyrek bir formu olan serebral venöz trombozun (SVT), serebral dural venöz sinüs trombozu, derin serebral ven trombozu ve izole kortikal ven trombozu (İKVT) alt tipleri mevcuttur (1). Eşlik eden dural venöz sinüs trombozunun olmadığı, kortikal venlerin izole trombozu ile karakterize olan İKVT nadir bir klinik tablodur, tüm inmelerin yalnızca %0,1’ini oluşturur (2). Klinik olarak baş ağrısı, yeni başlangıçlı epileptik nöbetler, bilinç değişikliği ve fokal nörolojik defisitler ve görüntülemede kortikal hemorajik infarktüs, hemoraji ve ödem ile karakterize olan İKVT’nin prognozu iyidir (3).
İntrakranial hipotansiyon, tipik olarak beyin omurilik sıvısı (BOS) kaçağı sonucu gelişen, klinik olarak en sık ortostatik baş ağrısı ile karakterize bir bozukluktur (4). Baş ağrısının BOS kaçağına neden olabilecek bir girişimle zamansal ilişki içerisinde ortaya çıkması tanı için destekleyicidir (4). İntrakranial hipotansiyon SVT ile komplike olabilir (5).
Bu bildiride, son on yıl süresince kliniğimizde İKVT tanısıyla izlenen 6’sı kadın, 1’i erkek toplam 7 hastanın klinikoradyolojik bulguları sunulmaktadır. Olguların altısında İKVT tablosunun lomber ponksiyon ve spinal anestezi gibi BOS kaçağına neden olabilecek girişimler sonrasında intrakranial hipotansiyonu telkin eden ortostatik baş ağrısı ile başlaması nedeniyle, intrakranial hipotansiyon ve İKVT ilişkisi tartışılmaktadır.