DÜNYA DİLLERİ ve EDEBİYATLARI ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUM, Denizli, Türkiye, 1 - 03 Haziran 2022
Batılı seyyahların Doğu’ya gerçekleştirdikleri gezilerden hareketle kaleme
aldıkları gezi yazılarında, birçok medeniyete beşiklik etmiş İstanbul yer
almakta, bu medeniyetlerden geriye kalan miras kültürel dokusuyla ortaya
konmaktadır. Şehrin mimarisiyle birlikte dönemin aile yaşantısını da sunan bu
eserler seyyahların gözünden Osmanlı Türkleri hakkında bilgiler vermektedir. Bu
eserlerden biri de 19. yüzyıl ortalarında Fransız seyyahlardan olan, her ikisi
de aynı zamanda gazeteci, yazar ve tarihçi unvanlarını taşıyan Joseph-François
Michaud ve Jean-Joseph-François Poujoulat’nın kaleme aldıkları İmparatorluklar
Şehri İstanbul 1830 adlı eserdir. Yazarlar seyahatnamelerinde Osmanlı
toplumunu ve aile yapısını anlatırlar. İstanbul’a dışarıdan bakışı temsil eden
Michaud ve Poujoulat’nın birlikte yazdıkları bu eserde, “Türk evleri” başlığı
altında Osmanlı ev mimarisi yer alırken, ev olgusunun Türk aile kültüründeki
öneminden bahsedilir. Türk kültürünün tarihsel köklerine değinilir. Eskiden göçebe
biçiminde yaşam süren Türk toplumunun yerleşik yaşama geçtikten sonra inşa
ettikleri evlerin zamanın koşullarıyla oluşturulduğu vurgulansa da evlerindeki
kültürel yaşam pratiklerinin eskiyi yansıttığı, göçebeliğin izlerinin mekânsal alanlarda
sürdürüldüğü dile getirilir. Betimleyici ve sosyolojik yöntemle ele alınacak bu
çalışmada bu iki seyyahın Osmanlıların hayata bakışlarının yaşam biçimleriyle
paralellik oluşturduğu, evlerini de buna göre şekillendirdikleri, mahremiyete
önem verişin Müslümanlık anlayışıyla biçimlendiği toplumsal yapı ortaya konulacaktır.