I.SAĞLIK ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ (CÜSKON2024), Sivas, Türkiye, 23 Mayıs - 25 Aralık 2024, ss.118, (Özet Bildiri)
Spor eczacılığının alanı olan doping kullanımının geçmişi M.Ö. 200'lü yıllara kadar dayanmaktadır.1889 yılından bu yana bir sporcunun veya hayvanın kapasitelerinin manipüle edilmesi "Doping" olarak anılmaktadır[1]. Dopingte bulunan morfin ve efedrinin idrardaki konsantrasyonları belirli bir eşiği aştığında Dünya Antidoping Ajansı (WADA) tarafından belirtilen yasaklı maddeler olarak doping listesine dahil edilir.Morfin eşik değeri olan bir ağrı kesicidir. Morfin 1ug/mL eşik değerine sahip anabolik ajan ve bir narkotiktir. Literatürden serbest veya glukuronat formunda atıldığı bilinmektedir[2].Ayrıca dopingte bulunan efedrin Ma Huang’dan veya Efedra bitkisinden izole edilir.Düşük kan basıncını önlemek için sıklıkla kullanılan bir merkezi sinir sistemi uyarıcısıdır[3]. İn vivo etkileri amfetamine benzer olduğu ve taşikardi, hipertansiyon ve düz kas gevşemesine sebep olduğu için sym-patomimetik alkaloidler olarak tanımlanır[4]. Bu çalışmada doping içindeki morfin ve efedrinin eşik değeri aşılmış durumları insan idrarında Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC) , tandem kütle spektrometresi, dağıtıcı sıvı faz ekstraksiyonu gibi farklı yöntemleri kullanan makalelerden yararlanılarak incelenmiştir.