Uluslararası 13. Yüzyılda Felsefe Sempozyumu, Ankara, Türkiye, 16 - 17 Kasım 2013, ss.150-165
Uluslararası bir sempozyumda sunulmuş bu
bildiride, XIII. Yüzyılın, İslam düşüncesi için önemli bir zaman dilimi
olduğuna vurgu yapılarak bu dönemde dikkat çekici birçok simanın düşünce ve
tarih sahnesine çıktığı ve bunlardan birinin de Esîrüddin el-Ebherî olduğu belirtilmiştir.
Ebherî’nin, mantık, felsefe, matematik ve astronomi gibi ilim dallarında yetkin
eserler verdiği ve onun daha çok mantıkçı olarak tanındığı ifade edilerek bu
durum, Ebherî’nin adının İsagoci
isimli mantık kitabı ile özdeşleşmiş olmasına bağlanmıştır. Düşünürün mantık ve felsefeye dair Hidâyetü’l-Hikme, Keşfü’l-Hakâik
ve Tenzîlü’l-Efkâr gibi başka
eserlerinin de olduğu dile getirilmiştir.
Ebherî’nin, özellikle mantık konularında
Aristoteles’e dayanan İslam düşünce ekollerinden biri olan Meşşaî geleneğinin
XIII. yüzyıldaki en başarılı temsilcilerinden biri olduğu ifade edilerek
eserleri incelendiğinde, onun kitaplarını kaleme alırken Meşşâi geleneğin en
önemli isimlerinden biri olan İbn Sina’nın el-İşârât
ve’t-Tenbihât ve en-Necât isimli
eserlerindeki planı örnek almış olduğuna işaret edilmiştir. Çalışmada bir varsayım olarak Ebherî’nin
düşünce ve özellikle de mantık tarihinde önemli bir yere sahip olduğu ileri
sürülmüş, bu iddiayı desteklemek için Ebherî’nin yapmış olduğu ilmi faaliyetler
ve sahip olduğu özellikler dayanak noktası olarak alınmış ve bunlar şu başlıklar
altında sıralanmıştır: 1-Ebherî’nin mantık vurgusu. 2- Ebherî’nin İsagoci’yi yazmış olması. 3- Meşşâî
mantık anlayışının sonraki döneme aktarılmasında Ebherî’nin katkısı. 4- Anadolu’da
mantık ve felsefenin yayılmasında Ebherî’nin rolü. 4- Ebherî’nin diğer
düşünürlerle kurduğu etkileşim.
Sonuç olarak Ebherî’nin, İslam dünyasında
dini ve felsefi ilimlerin üst seviyede ele alındığı zaman dilimi olan XIII.
yüzyılda yaşamış önemli bir mantıkçı ve filozof olduğuna vurgu yapılmıştır. Onun
kendi zamanında cari olan bilim ve felsefe anlayışını en mükemmel şekilde
eserlerinde ortaya koyduğu, yine o ve başka düşünürlerin gayretleri sayesinde
söz konusu anlayışın kendi mecrasında ilerleyerek günümüze kadar ulaştığı ifade
edilmiştir.
Uluslararası bir sempozyumda sunulmuş bu
bildiride, XIII. Yüzyılın, İslam düşüncesi için önemli bir zaman dilimi
olduğuna vurgu yapılarak bu dönemde dikkat çekici birçok simanın düşünce ve
tarih sahnesine çıktığı ve bunlardan birinin de Esîrüddin el-Ebherî olduğu belirtilmiştir.
Ebherî’nin, mantık, felsefe, matematik ve astronomi gibi ilim dallarında yetkin
eserler verdiği ve onun daha çok mantıkçı olarak tanındığı ifade edilerek bu
durum, Ebherî’nin adının İsagoci
isimli mantık kitabı ile özdeşleşmiş olmasına bağlanmıştır. Düşünürün mantık ve felsefeye dair Hidâyetü’l-Hikme, Keşfü’l-Hakâik
ve Tenzîlü’l-Efkâr gibi başka
eserlerinin de olduğu dile getirilmiştir.
Ebherî’nin, özellikle mantık konularında
Aristoteles’e dayanan İslam düşünce ekollerinden biri olan Meşşaî geleneğinin
XIII. yüzyıldaki en başarılı temsilcilerinden biri olduğu ifade edilerek
eserleri incelendiğinde, onun kitaplarını kaleme alırken Meşşâi geleneğin en
önemli isimlerinden biri olan İbn Sina’nın el-İşârât
ve’t-Tenbihât ve en-Necât isimli
eserlerindeki planı örnek almış olduğuna işaret edilmiştir. Çalışmada bir varsayım olarak Ebherî’nin
düşünce ve özellikle de mantık tarihinde önemli bir yere sahip olduğu ileri
sürülmüş, bu iddiayı desteklemek için Ebherî’nin yapmış olduğu ilmi faaliyetler
ve sahip olduğu özellikler dayanak noktası olarak alınmış ve bunlar şu başlıklar
altında sıralanmıştır: 1-Ebherî’nin mantık vurgusu. 2- Ebherî’nin İsagoci’yi yazmış olması. 3- Meşşâî
mantık anlayışının sonraki döneme aktarılmasında Ebherî’nin katkısı. 4- Anadolu’da
mantık ve felsefenin yayılmasında Ebherî’nin rolü. 4- Ebherî’nin diğer
düşünürlerle kurduğu etkileşim.
Sonuç olarak Ebherî’nin, İslam dünyasında
dini ve felsefi ilimlerin üst seviyede ele alındığı zaman dilimi olan XIII.
yüzyılda yaşamış önemli bir mantıkçı ve filozof olduğuna vurgu yapılmıştır. Onun
kendi zamanında cari olan bilim ve felsefe anlayışını en mükemmel şekilde
eserlerinde ortaya koyduğu, yine o ve başka düşünürlerin gayretleri sayesinde
söz konusu anlayışın kendi mecrasında ilerleyerek günümüze kadar ulaştığı ifade
edilmiştir.