Felsefe Dünyası, cilt.1, sa.57, ss.95-112, 2013 (Hakemli Dergi)
Düşünme
sürecinde, kurallarına uyulduğunda zihni hataya düşmekten koruyan mantık
bilimi, Miladi VIII. yy.’dan itibaren tercümeler yoluyla İslam dünyasına
girmiştir. Tercüme faaliyetleri sonunda mantık, İslam dünyasında esas alınan
bir disipline dönüşmüştür. Bu süreçte Kindî (ö. 866), Farabî (ö.950), İbn Sina
(ö. 1037) ve Gazâlî (ö. 1111) olmak üzere birçok bilim insanı etkin rol
oynamıştır. Özellikle, Gazâlî’nin İslam dünyasındaki birtakım mantık karşıtı
hareketleri bertaraf edip mantığın İslam usul ilimlerine uygulanması
gerektiğini söylemesi, bunun yanında “mantık bilmeyenin ilmine itibar
edilemeyeceğini” ifade etmesi sonucu söz konusu ilim medreselerde yaygın olarak
okutulmaya başlanmıştır.
Farabî ve
özellikle İbn Sîna’nın yazmış olduğu eserler ve mantığa ilişkin ortaya koymuş
oldukları algılama biçimi kendilerinden sonraki mantıkçılar tarafından temel
referans olmuştur.Bunun
neticesinde mantık bilimi XIII. yy’da gerek içerik ve gerekse de form
bakımından en mükemmel şekline ulaşmıştır. Bu dönemde çeşitli kanallardan elde
ettiği İbn Sina felsefesi ve mantığını, yazmış olduğu eserlerde çok başarılı
biçimde ortaya koymuş isimlerin başında Esirüddin el-Ebherî’nin (ö. 1265)
geldiğini söylemek yanlış olmasa gerektir. Ebherî, başta İsagoci
ve Hidayetü’l-Hikme olmak üzere birçok eseriyle medreselerde okutulan
mantık ve felsefe dersleri üzerine önemli tesir icra etmiştir.
Ebherî, İbn
Sinacı ve doğal olarak da Meşşaî mantık teorisini, birçok eserinde en üstün seviyede işlemiştir.
Nitekim ilme yeni başlayanlar için yazmış olduğu sekiz sayfalık İsagoci’si
bazı kopukluklar olsa da yazıldığı günden bugüne, medreselerde en çok okutulan mantık
kitaplarından biri olmuştur. Bu sebeple
XIII. yy.’dan günümüze medreselerdeki mantık eğitiminde hangi konuların ne
şekilde ve hangi metotlarla ele alındığını ortaya koyabilmenin yolu bir anlamda
Ebherî’nin mantık konusundaki görüşlerini incelemekten geçer. Bunun için bugünkü
Şark medreselerindeki mantık eğitimi üzerinde Ebherî etkisini ortaya koymak
oldukça önemlidir.
The science
of logic is very important for the foundation of knowledge. From establishing
till now madrasas though some lapses in logic therefore studied the different
educational institutions. Abharî successfully
demonstrated the logic in his works. These names, particularly for his work İsagoci and Hidayetu'l-Hikme madrassas taught many to be the major influence on
logic and philosophy courses were conducted in. For this reason, in order to be
able to identify the nature of the thirteenth century to the present education
in madrassas Ebherî's logical reasoning is very important to examine their
views on.
This article
is the first in a short Seljuk, Ottoman and modern Eastern madrassas education
are considered logic. Afterwards İsagoci taught
in madrassas have been introduced together with any comments. At the conclusion
of today's madrassas, the logic is that the effect of education on the Abharî.
Keywords: Madrasa,
logic, education, Abharî, İsagoge.