INTERNATIONAL TOPKAPI CONGRESS II, İstanbul, Türkiye, 20 - 21 Ekim 2023, ss.236-243
İletişim çalışmalarında uzun yıllar alana hâkim olan paradigma liberal medya kuramıdır. Bu
kuram medyanın tarafsızlığına vurgu yaparak halka faydalı bir yayın anlayışı sergilemesi
gerektiğini belirtmektedir. Eleştirel kuramlar ise realitenin farklı olduğuna dikkat çekerek
medyanın iktidar ve gücü elinde tutan azınlığın çıkarlarına hizmet ettiğini vurgulamaktadırlar.
Bu çalışmada, eleştirel yaklaşımların medyaya yönelik düşünceleri üzerine kavramsal bir
inceleme yapılmaktadır. Eleştirel yaklaşımlar iletişimin endüstrileşmesi, uluslararası yönü,
toplum üzerindeki etkileri, ekonomi politiği ve kültürel incelemeler başta olmak üzere birçok
konuda eleştirel değerlendirmeler sunmaktadırlar. Toplumsal ilişkilerin üretimi ve
sürdürülmesinde medyanın rolüne odaklanan eleştirel yaklaşımlar iletişim araçlarının egemen
sınıfın çıkarına göre kurgulandığını belirterek bu araçların birey ve toplumu güç ve iktidar
ilişkileri çerçevesinde pasif ve bağımlı yapılara dönüştürdüğünü vurgulamaktadırlar.
Çalışmada bu genel vurgu çerçevesinde Frankfurt Okulu ve “eleştirel teori”, Gramsci’nin
“hegemonya” ve Althusser’in “ideoloji” ve “devletin ideolojik aygıtları” kavramları, ekonomipolitik yaklaşım, İngiliz kültürel çalışmalar geleneği, yapısalcı dilbilim ve feminist yaklaşımın
medyaya yönelik düşünceleri üzerine değerlendirmeler yapılmaktadır. Bu değerlendirmeler
çerçevesinde eleştirel yaklaşımların medyaya bakış açısı betimlenmeye çalışılmaktadır.
Özetle eleştirel kuramların medyaya yönelik temel eleştirisi medyanın toplumları manipüle
ederek ayrıştırması ve egemen sınıfın çıkarları için bir araç göreviyle kullanılmasıdır. Bu
eleştirilerinin yanı sıra demokratik toplum ve özgür birey idealine medyanın katkı sağlamasına
yönelik öneriler de sunmaktadırlar.
Anahtar kelimeler: Eleştirel yaklaşımlar, güç ve iktidar ilişkileri, medyanın rolü.