I.SAĞLIK ÖĞRENCİLERİ KONGRESİ (CÜSKON2024) , Sivas, Türkiye, 23 - 25 Mayıs 2024, ss.178
Klinik araştırmalar ilaç adaylarının, yeni tıbbi cihazların ve diğer tedavi yöntemlerinin etkililiğini
ve güvenliğini geniş kitleler üzerindeki etkilerini izleyerek değerlendiren çalışmalardır. Bu çalışmalar
etik ilkelere uygun bir şekilde tasarlanmasının yanında katılımcıların güvenliğini sağlamak için titizlikle
yürütülmektedir. Bir klinik araştırmanın sonuçlarının rapor edilmemesi klinik uygulamaya yönelik kanıt
temelini bozabilmekte ve araştırmacıların katılımcılara karşı etik yükümlülüklerinin ihlal edilmesine yol
açmaktadır [1], [2]. Klinik araştırmalar ilgili merkezlerden onay alınarak gerçekleştirilmektedir ve
ülkemizde sağlık ürünlerindeki araştırmalara dair yasal düzenlemeler Sağlık Bakanlığı’nın görev
alanındadır. İlaç, tıbbi cihaz ve kozmetik ürünlerin klinik araştırmalarına ilişkin mevzuat, izin ve denetim
süreçleri Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) tarafından yürütülmektedir. İlaçların klinik
araştırmaları TİTCK tarafından yetkilendirilen etik kurulların onayı ve Sağlık Bakanlığı’ nın izniyle
gerçekleştirilmektedir [3]. Ülkemizde klinik araştırma yapılabilen başlıca kurumlar Sağlık Bakanlığı’nın
eğitim ve araştırma hastaneleri ve üniversitelerin sağlık uygulama ve araştırma merkezleridir [4].
Türkiye’deki klinik araştırma merkezleri dünyadaki genel tanımlama ve kriterlere uyumludur.
Ülkemizde incelemede olan ve yürütülen klinik araştırmalara dair bilgiler TİTCK’ya ait Klinik
Araştırma Portalı’nda yayımlanmaktadır [5]. Bu çalışmada, Mayıs 2024 itibariyle ülkemizde ilaç
alanında onay almış ve portalda yer alan, tamamlanan veya devam eden 1174 adet ilaç klinik araştırma
kaydı incelenmiş ve Türkiye’deki klinik araştırmaların yoğunlaştığı hastalık grupları ve dağılımları
yönünden değerlendirilip sunulmuştur.