II. ULUSLARARASI ÖNCÜ ÖĞRETMENLER ZİRVESİ Kültürlerarası Eğitim ve Eğitimde Çokkültürlülük Deneyimleri, Berovo, Makedonya, 15 - 17 Temmuz 2016, cilt.2, ss.47-78
Alevilerin şu talepleri ilmi toplantılarda, çalıştaylarda veya başka ortamlarda çeşitli vesilelerle
dile getirilmektedir: Zorunlu Din Dersleri kaldırılmalıdır. Alevi köylerine cami yaptırma politikalarından
vazgeçilmelidir. Cem evlerine "ibadet yeri" statüsü verilmelidir. Nüfus cüzdanlarındaki din hanesi
çıkartılmalıdır. Ders kitapları, sözlükler, ansiklopediler ve Milli Eğitim Bakanlığınca önerilen yardımcı
kitaplardaki, Aleviliği aşağılayan tanımlamalar düzeltilmelidir. Aleviliğe tanım getirme çabasından
vazgeçilmelidir.
Aleviliği; tarihi, sosyal, siyasi ve kültürel yönlerine göre tanımları iki kategoride değerlendirmek
mümkündür: İlki, Alevilik konusunda uzman olan akademisyenlerin tanımları ve diğeri Alevi yazarların
tanımları. Aleviliğin İslam içerisinde bir mezhep, bir tarikat, kültürel anlayış, çok tanrılı bazı dinlerin
devamı, dinlerin bir karışımı, müstakil bir din veya siyasi bir mezhep olarak ifade edildiği
anlaşılmaktadır. Bu tanımlardan herhangi biri Alevilerin genel düşüncesi değildir. Fakat tarihi
gerçeklerle bağdaşmayan, Aleviliğin İslam dışı bir inanç olduğu veya herhangi bir sebeple
benimsenmeyen Alevilik tanımları ihtiyatla birlikte hoş görüyle karşılanmalıdır. Alevilerin kendilerini
tanımladıkları şekilde müstakil bir din, mezhep, inanç grubu, din dışı kültür vs. öylece kabul etmek
gerektiğini ifade eden yaklaşımlar da vardır.
Yine bazı yazarlara göre Aleviler üzerinde herkesin mutabık kalabileceği bir tanımdan öte,
Alevilerin hak talepleri üzerinde durulmalıdır.
Alevilik meselesine yaklaşımda ön yargı, negatif tutum veya Alevilik nefretinin varlığı çeşitli
konularda karşılıklı önyargılar bulunmaktadır. Alevilerin içkiyi bir ibadet derecesinde mübah
gördüklerine dair kanaatler bulunmaktadır. Bazı Alevilere göre, Kur’an Tanrı kelamıdır. Kur’an
değişmeden; bazılarına göre ise Peygamber efendimize indirildiği günkü halinden noksan olarak
günümüze gelmiştir. Bir önyargı konusu da Alevilerin ibadet anlayışı hakkındadır. Namaz konusunda
aleviler çelişkili tutum sergilemişlerdir. Namaz ve diğer ibadetleri gereksiz gören Alevilerin yanında
namaza devam eden Aleviler de bulunmaktadır.
Bazı tarihi olaylarla da önyargı, taassup ve ötekileştirme adeta teşvik edilmektedir. Alevilerin
bazıları, gerçek Müslümanların Aleviler olduğunu düşünmektedir. Çünkü iddialarına göre Sünniler zorla
Müslüman oldukları için Hz. Muhammed ve Hz. Ali zamanındaki İslam’ı değil, ilk üç halife ve Emevilerin
icat ettiği İslam’ı yaşamaktadır. Onlara göre, Sünniler gerici, yobaz, Muaviye ve Yezid yanlısıdır.
Cem evi, Alevî inancının erkân yeridir. Alevîler asırlarca cem erkânlarını, köydeki herhangi bir
evde yapmışlardır. 1970’li yıllardan itibaren ise şehirlerde Cem erkânlarını yaptıkları bu vakıf, dernek
ve kültür evlerine cem evi demişlerdir. Bu anlamda Cem evi yeni çıkan bir yapıdır.
Cem evleri konusuna genel bir yaklaşım şudur: bir Müslüman, Kur’an ve Sünnet’in tarif ettiği
şeklin dışında ibadet şekli Kur’an ve Sünnet açısından sahih değildir. Fakat “ibadet” dedikleri ritüeller
engellenemez, yasaklanamaz. Mesela Hıristiyanların kilisede Hz. İsa ve Hz. Meryem’e ulûhiyet
atfederek yaptıkları ibadet İslam akidesi açısından sahih değildir. Fakat Müslüman devletler bu ibadeti
hakları korumuştur. Benzer durum Aleviler için de geçerlidir.
Sünniler ile Alevîler, Müslümanların tek mabedi olan camide namazlarını kılarlar. Semah ve zikir
gibi faaliyetlerini (tekke, dergâh, cem evi gibi özel mekânlarda yaparlar. Çünkü bir dinin iki mabedi
48
olmaz. Bu sebeple Cem evi müstakil bir ibadethane sayılmaz. Bununla birlikte hukuki olarak Avrupa
İnsan hakları Mahkemesi ve Yargıtay Dairelerinin bazılarının kararlarında Cem evinin bir ibadet merkezi
olarak tanımlanması Türkiye’deki siyasi ve dini hayatı etkileyecek bir karardır.
Alevî kanaat önderlerinin sıkça tekrarladığı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması ısrarı,
Sünnilerin benimsediği bu kurumun Sünniler üzerindeki konumunu sorgulamak, Alevîlerin Sünnilere
müdahale sorununa dönüşmektedir.
Türkiye'de bir dönem din dersleri seçmeli ve ebeveynlerin tercihlerine bırakılmıştı. 1982
Anayasası'nın 24. maddesiyle, Devlet okullarında zorunlu hale gelen DKAB dersi birçok açıdan eleştiriye
uğramıştır.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi Programı incelendiği zaman bazı çevrelerde iddia edildiği gibi,
Hanefi merkezli hazırlanmadığı anlaşılacaktır. Dersin ismi, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” şeklindedir.
Program ve bu programa göre hazırlanmış olan ders kitapları incelendiği takdirde konuların hiçbir din
ve felsefi görüş fark etmeksizin evrensel ahlak değerlerine vurgu yapıldığı, Konuların Kur’an merkezli
işlendiği, eğitimin değil öğretimin esas alındığı fark edilecektir.
Din öğretiminin sağlayacağı muhtemel kazanımlar şöyledir. Doğru bilgiye sahip olan fert, dini ve
ahlaki sorularına cevap bulur. Birey inanma ve inandığını yaşama özgürlüğünü bilinçli kullanır.
Hurafelerden uzak bir bakış açısı kazanır. Bilim, sanat, edebiyat gibi alanların güçlenmesine sebep olur.
Peygamberler yaşam kalitesini artıran rehberlerdir. Alevilik ve Sünnilik yorumları tarafsız insanlardan
öğrenen bireyler hoşgörü kazanır.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin iki farklı yönü vardır. Bu programda ilk olarak dinler,
mezhepler ve inanç grupları hakkında tarafsız bilgiler veren, teorik uygulamayı amaçlayan derstir.
İkincisi ise İslam dini ile ilgili bilgilerin öğretilmesini ve aktarmayı amaçlayan derstir. Bu anlayışta ders
içerikleri ebeveynlerin istek ve rızalarına uygun olarak hazırlanabilir. Yani teknik din dersi. İlki zorunlu,
ikincisi seçmeli düzenlenebilir. Seçmeli dersler listesine ihtiyaç ve talebe göre yeni dersler de
eklenebilir. Çünkü ilkokul ve ortaokullarda, 30 Mart 2012 tarihinde kabul edilen 6287 sayılı Kanunla
"Hz. Muhammed'in hayatı" ve "Kuran", sonra da, "Temel Dini Bilgiler, İslam 1-2" başlıklı, seçmeli dersler
eklenmiştir. Bunlara Alevilik ve Bektaşilik konularını ihtiva eden dersler de ilave edilebilir.
Alevilik tartışmalarını karmaşık hale getiren bir husus da Alevilik, Şiilik, Bektaşilik veya Kızılbaşlık
kavramlarının birbirine karıştırılmasıdır. Bunların her birinin tanımı, mahiyeti ve alanı farklıdır. Genel
veya yaklaşık bir ifadeyle Alevilik bir tarikat, Şiilik bir siyasi mezhep, Bektaşilik bir tarikat ve Kızılbaşlık
siyasi bir duruştur.
ABSTRACT
The following demand
The following demands of the Alawites is mentioned on several occasions in scientific meetings,
workshops or other media: "Compulsory Religious Education should be abolished. İt should be
discouraged from policies on constructing the mosques in Alawites villages. İt should be given the
status "place of worship" for Cem houses. it must be removed religion digit on identity cards. İt should
be remedied identifying humiliated Alawites in the textbooks, dictionaries, encyclopaedias and
helping books proposed by the Ministry of Education. İt should be abandoned the effort to bring
description on Alawitesm.
The Alawitesm definition; can be evaluated in two categories according to historical, social,
political and cultural aspects: First, the definitions and descriptions of academics who specialize in
Alawitesm and the other one, the Alevi writer's definations. It is understood that Alawitesm was
expressed as a sect in Islam, a sect, cultural understanding, the continuation of some more polytheistic
religions, a mixture of religions, an independent religion and a political sect. Anyone of these
definitions are not generally thought of Alawites. But, that is incompatible with the historical facts,
49
that Alawitesm is a non-Muslim faith or unpopular Alawitesm definitions with any reason must be met
together with caution and tolerance. There are also some approaches stating that just need to accept
Alawites as they describe themselves as a separate religion, faith groups, non-religious culture, etc.
However, according to some authors, it should be focused on the claims of right of Alawites rather
than a defination can everyone agreed on.
It is exist the bias in the approach to the Alawitesm issue, negative attitude or Alawitesm hate
and mutual prejudices on various issues. There are some convictions that they saw the drink
permissible at the extent of worship. According to some Alawites, The Holy Quran is the word of God.
Quran, without unchanging; but according to some of them have arrived today as missing from the
state that was revealed to the Prophet. A prejudice is about the understanding of the Alawites worship.
Alawites have exhibited conflicting attitudes about Prayer. Besides the Alawites accept the prayer and
the other worships unnecessary, there are Alawites who continue to the prayer as well. With some
historical event prejudices, bigotry and alienation is almost encouraged. Some Alawites consider that
the true Muslims are Alawites. According to their claims because of the sunnis become Muslim by
force they don't live İslam as in the time of Prophet and Ali but they follow İslam which was invented
by the first three caliphs and Umayyads. According to them, the Sunnis are reactionary, bigoted, and
pro-Muawiyah and Yazid. Cem houses are the estate location of the Alawit faith. They have made cem
notables for centuries at any home in the village. Since the 1970s, these foundations, society and
culture houses in which they made Cem notables in the cities were called by them as Cem house. In
this sense, Cem house is a structure emerging.
The general approach to Cem houses is like the following: Qur'an and Sunnah described the
outside shape of worship so the other form of the worship is not authentic form in terms of the Qur'an
and Sunnah . But "worship" rituals which they said also can not be prevented, not banned. For
example, the worship which Christians did in the church attributing divinity to Jesus Christ and Mary is
not authentic in terms of Muslim creed. But Muslim states have maintained this worship. The same is
true for Alevis.
Sunnis and Alawites, they both were praying in the mosque, which is one of the Muslim shrines.
They can do their activities such as whirling dervish and dhikr in private spaces like (lodge, convent,
Cem houses). Because it not possible to be two religious shrines for one religion. Therefore Cem house
is not considered a detached place of worship. However, legally the definition of Cem houses as a
center of worship in some of the decisions of the European Court of Human Rights and the Supreme
Court Apartment is a decision that will affect the political and religious life in Turkey. The insistence of
the abolition of the Religious Affairs Directorate which often repeated by the conviction leaders of
Alawites and the questioning the position of this institution adopted by Sunnis on them are turning to
the problem of intervention to Sunnis.
The religious courses were optional at a time in Turkey and was left to the preference of parents.
The religious education course which became mandatory in state schools by the article 24th of the
1982 Constitution, has undergone criticism from many view points. When the program of Religious
Culture and Morality course studied, it would be understood that the preparation of program was not
based on Hanafit doctirin as claimed in some circles. The name of the course, is "Religion culture and
Ethics knowledge " shape. When the program and the textbooks prepared according to this program
examined, it will be realized that the subjects were prepared without considering any religious or
philosophical opinion on the contrary was emphasized on universal moral values, and that the subjects
were studied in accordance with Quran, and it will be realized the training was considered not
education. The possible benefits provided by the religious education are as follows: The individuals
who have the correct knowledge, find answers to their religious and moral questions. It uses the
freedom to believe and live that believes consciously. He wins a view of point far from superstitions.
It causes the strengthening of the fields as science, art and literature. Prophets are the guidelines
50
improve the quality of life. Individuals who learn reviews of the Alawite and Sunnit from unbiased
people earns tolerance.
Religious culture and Ethics courses are two different aspects of. In this program the course
provides impartial information about religions, denominations, faith groups and aims to theoretical
applications. The second, the course aims at transferring and teaching information about Islam. In this
understanding, the course contents can be prepared in accordance with the wishes and consent of
parents. That is technically religion course. The first is mandatory, the second can be arranged as
choice. The list of elective courses can be added the new courses according to the needs and demands.
Because at the primary and secondary schools, the elective courses have been added with the title
"The Prophet Muhammed's life" and "Quran", then "Basic Religious Studies, Islamic 1-2" by Law
adopted No. 6287 in the 30 March 2012. The courses containing Alawites and Baktashi topics may be
added to these. An issue complicates the discussions of Alevism, too, is to be confused the concept of
Shi'ism, Baktashism or Kızılbashlık to each other. The definition for each of them, its nature and area
are different. With a general or about words Alevism is a sect, Shi'ism is a political sect and Bektashism
is a sect and Kızılbaşlık is a political stance.