Sağlıkla Hemşirelik Dergisi, sa.22, ss.38-40, 2015 (Hakemli Dergi)
Bellek bozukluğu ile başlayan Alzheimer
hastalığı (AH); mental işlevlerin yerine getirilememesi, kişilik değişiklikleri
ile ilerlemekte ve son evrede sözel ve motor becerilerin kaybı ile hasta
tümüyle çevresine bağımlı hale gelmekte ve bakım gereksinimi duymaktadır
(Geldmacher ve Whitehouse, 1997; Mark, 2001). Alzheimer’lı
hasta bakımının ABD’de %80-90 oranında evde erişkin çocuklar ya da eşler
tarafından sağlandığı, Alzheimer’lı kişilerin bakım vericilerinin ağırlıklı
olarak kadınlardan oluştuğu ve ülkemizde de bakımın çoğunlukla kadınlar
tarafından gerçekleştirildiği ifade edilmektedir (Akyar ve Akdemir, 2009; Schulz ve Martire,
2004; Spurlock, 2005). Yapılan
çalışmalar, Alzheimer’lı bir aile üyesine bakım vermenin zor ve stresli bir süreç
olduğunu, bakım verenlerin fiziksel, ruhsal ve sosyal sorunlar yaşadığını (Akyar ve Akdemir,
2009; Butcher vd., 2001; Deeken vd., 2003; Dileköz, 2003; Kılıç Akça
ve Taşçı, 2005; Oyebode, 2003) ve Alzheimer hastasına bakım verenlerin diğer bakım
vericilerden daha yüksek düzeyde bakım yüküne ve bakım verme süresine sahip
oldukları belirlenmiştir (Hong ve Kim, 2008; Pinquart ve Sorensen, 2003; Sanders, 2005; Spurlock, 2005). Alzheimer’lı hastaların bakım vericileri;
hastalığın ilerlemesi ile hastanın öz bakımına yönelik olarak beslenme, banyo
yapma, giyinme ve boşaltım gereksinimini karşılamanın yanı sıra hastanın
problemli davranışlarının yönetimini ve gün boyunca sürekli gözetimini üstlenmek
durumunda kalmaktadırlar.
Alzheimer
hastalığı olan kişilerin ve onlara bakım veren aile üyelerinin, bu süreci daha
sağlıklı bir şekilde geçirebilmeleri için sağlık çalışanlarına önemli
sorumluluklar düşmektedir. Bir bakım mesleği olan hemşirelerin; özellikle Alzheimer’lı kişilere bakım
verenlerin yaşadıkları sorunları ve bakım yüklerini ele alan çalışmalar yapmasının,
bu konuda planlanacak girişimlere yol göstereceği tahmin edilmektedir. Bakım
veren kişilerin, özellikle de kadınların bakım konusunda eğitim almalarının,
danışmanlık ve destek programlarına dahil edilmelerinin bakım veren kişinin
yaşadığı sorunlarla baş etmesine ve hem hastanın hem de bakım verenin yaşam
kalitesinin artmasına katkıda bulunacağı düşünülmektedir.