İHYA Uluslararası İslam Araştırmaları Dergisi, cilt.8, sa.2, ss.620-652, 2022 (Hakemli Dergi)
Varlıkları anlamlandırma ve içselleştirme faaliyetinde önemli bir işlevi yerine getirdiği düşünüldüğünde, farklı din ve toplumlarda isimlerin öne çıkarılması doğaldır. Çünkü isim ile müsemmâ arasında sıkı bir ilişkinin bulunduğu bir gerçektir ve bu ilişki, zihniyet inşası ve dönüşümünde isimleri önemli bir araç kılmaktadır. İslâm dini de bu gerçeğe kayıtsız kalmamış, farklı vesilelerle isimlere vurgu yapmıştır. Nitekim Hz. Peygamber, birçok kez güzel isimlere sahip olmanın ve çocuklara güzel isim vermenin önemini vurgulamış, verdiği önemi fiilen izhar etmiş ve bu bağlamda kendine ait isimleri ifade etmekten de geri durmamıştır. Hem âyet ve hadislerde hem de tarih, siyer ve şemâil türü eserlerde Hz. Peygamber’in isimlerine dair bilgilerin yer aldığı, hatta bu konuda müstakil bir literatürün bile oluştuğu görülmektedir. Bununla beraber âyet ve hadislerde yer alan isimlerin, literatürde yer alan isimlere kıyasla oldukça sınırlı sayıda olduğu göze çarpmaktadır. Zira konuyu ele alan âlimler, Hz. Peygamber’in isimlerini olabildiğince çoğaltma eğiliminde olmuşlar ve bu isimleri tespitte özellikle âyet ve rivâyetlere dayanmak suretiyle büyük bir çaba ortaya koymuşlardır. Söz konusu çabalar da nihayetinde farklı sonuçlara ulaşılmasına zemin hazırlamıştır. Bu çalışmada, öncelikle İslâm’da ismin önemine değinilecek, âyet ve hadislerde yer alan Hz. Peygamber’e ait isimlere yer verilecektir. Ardından Hz. Peygamber’in isimleri etrafında dönen ve farklı ilmî disiplinlere taalluk eden bazı tartışmalar konu edilecektir. Son olarak gerek müstakil olarak telif edilen eserlerde gerekse tarih, siyer ve şemâil gibi müstakil bir başlık altında esmâü’n-Nebî’ye yer veren türlerde, bu isimlerin sayısına dair ortaya koyulan farklı görüşler ve bu farklılıkların arka planı incelenecektir.