İNTRAKRANİAL HİPOTANSİYON: KLİNİK VE NÖROGÖRÜNTÜLEME BULGULARI VE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI


ASLAN Ö., KAYIM YILDIZ Ö.

58. ULUSAL NÖROLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 19 Kasım 2022

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

İntrakranial hipotansiyon, beyin omurilik sıvısı (BOS) hipovolemisi veya BOS volüm deplesyonu, tipik olarak BOS kaçağı sonucu gelişen, klinik olarak en sık baş ağrısı, boyun ağrısı ve interskapuler ağrı, fotofobi, bulantı, tinnitus ve işitme bozukluğu gibi vestibulokoklear semptomlarla karakterize bir bozukluktur (1, 2). Baş ağrısı tipik olarak ortostatik özelliktedir, oturmak veya ayağa kalkmakla artar ve horizontal pozisyona geçmekle azalır veya düzelir ve beyin omurilik sıvısı (BOS) basıncının normalizasyonu ya da BOS kaçağının tedavisi ile ortadan kalkar (2, 3). Baş ağrısının BOS kaçağına neden olabilecek bir durum (lomber ponksiyon, nöraksiyel anestezi, cerrahi girişimler) ile zamansal ilişki içerisinde ortaya çıkması ve nörogörüntüleme ile BOS kaçağının gösterilmesi tanı için destekleyicidir (3). Bununla birlikte, intrakranial hipotansiyonun tipik klinik ve nörogörüntüleme bulgularına sahip olan hastaların yaklaşık %10-15’inde ayrıntılı ve tekrarlayıcı incelemelere karşın spinal BOS kaçağına ilişkin bulgu saptanamaz (1, 2, 4). Spontan intrakranial hipotansiyon olarak tanımlanan bozukluğun patogenezi tam olarak anlaşılamamıştır (1, 2).

İntrakranial hipotansiyon, tipik ortostatik baş ağrısının yanı sıra oldukça değişken semptomlarla seyredebilir ve yalnızca klinik özelliklere dayalı olarak tanı koymak güç olabilir. Beyin manyetik rezonans görüntüleme (MRG) buğuları özgündür ve tanı için destekleyicidir. Bu bildiride, intrakranial hipotansiyonun tipik klinik ve nöroradyolojik özelliklerine sahip on hastanın belirti ve bulguları ve tedavi yaklaşımlarından bahsedilmektedir.