YIKICI REKLAMLARIN MUTLAK DEMOKRASİNİN TESİS EDİLMESİNDEKİ ÖNEMİ: “FOSİL YAKIT REKLAMLARINI YASAKLA” HAREKETİ


Creative Commons License

KARAOĞLU Y.

Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, cilt.11, sa.1, ss.120-156, 2023 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Geçmişten günümüze toplumlar taleplerini bir araya geldikleri toplumsal hareketler aracılığıyla duyurmuşlardır. Bugün yönetici erkten veya onları temsil eden siyasi temsilcilerden talepleri doğrultusunda bir sonuç alamayan gruplar, kent meydanlarından sokaklara kadar birçok yerde toplanıp bu talepleri demokratik bir biçimde ifade etmeye çalışmışlardır. Bu hareketleri gerçekleştirip taleplerde bulunurken belli başlı yöntemler kullanan katılımcılar sanatsal formlarla meydanları karnaval ortamına çevirme gayreti içerisindedirler. Bu hem sanatın duygulanım yaratma gücünden yararlanıp mücadelelerine çok daha fazla katılımcı toplamak, hem de sermaye veya yönetici erkle olan mücadelesini açıkça ortaya koymalarına vesile olmaktadır. Günümüzde sanatı ve mücadeleyi bir araya getiren pratiklerin başında toplumsal hareketler gelmektedir. Özellikle, 20. Yüzyılın ikinci yarısının başlarında yeni avangart olarak tanımlanan sanat akımlarından biri olan Sitüasyonizm bugün kültür bozumu taktiklerinden biri olan yıkıcı reklamların sanatsal temellerini oluşturmaktadır. Sitüasyonizm düşüncesinin üzerine inşa edildiği detournement (saptırma) kavramı kültür bozumuna ait birçok taktikte tercih edilen bir yöntemdir. Bir kültür bozumu tekniği olan yıkıcı reklamlar bugün başta Avrupa ve Amerika kıtasında olmak üzere dünya genelinde sermaye ve merkezi otoriteye karşı varlığını sürdürmüş önemli bir sanatsal direniş formu olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumsal hareketler ve demokrasi ilişkisini mutlak demokrasi olarak kavramsallaştıran Michael Hardt ve Antonio Negri, imparatorluk, çokluk, maddi olmayan emek ve müşterekler kavramlarını kullanmaktadırlar. Bu çalışmada yıkıcı reklamların mutlak demokrasi idealini gerçekleştirmede önemli bir araç olacağı argümanından yola çıkılarak birçok sanatçı kolektifinden oluşan Subvertisers International’in desteklediği Fosil Yakıt Reklamlarını Yasakla hareketi analiz edilmiştir.
From past to present, societies proclaim their demands via social movements. Today, groups that could not get a result in line with their demands from the ruling power or the political representatives that representing them gathered in many places from city squares to the streets and tried to express these demands in a democratic way. In movements, participants use certain tactics like artistic forms to make these demands clearer and turn ambience to carnival. This helps them both to benefit from the affect power of art and to gather more participants in their struggle, and to openly reveal their struggle with the capital or the ruling power. Today, social movements are at the forefront of the practices that bring art and struggle together. Especially, Situationism, one of the art movements defined as the new avant-garde at the beginning of the second half of the 20th century, today constitutes the artistic basis of subvertising, which is one of the culture jamming tactics. The concept of detournement, which the thought of situationism built on, is a preferred method in many tactics of culture jamming. Michael Hardt and Antonio Negri, who conceptualize the relationship between social movements and democracy as absolute democracy, use the concepts of empire, multiplicity, immaterial labour and the commons. In this study, based on argument that subvertising will be an important tool in realizing the ideal of absolute democracy, the ban fossil ads campaign is supported by the Subvertisers International which is consist of many artist collectives.