3rd International Conference On Coffee & Cocoa, Rio De Janeiro, Brezilya, 13 - 15 Mart 2023, ss.116-126
ÖZET
Kahve,
günümüzde birçok insan tarafından sıklıkla ve sevilerek tüketilen içecekler
arasında yer almaktadır. Ne zaman ve kim tarafından keşfedildiğine dair çok sayıda
rivayet bulunan bu egzotik içeceğin önce anavatanı olan Etiyopya’dan Yemen’e taşındığı
oradan da 16. Yüzyıl’da Osmanlı topraklarına getirildiği bilinmektedir. İtibarlı
ve kıymetli bir içecek gözüyle bakılan kahvenin Osmanlı’da önce sarayda ve
varlıklı evlerde tüketildiği ancak ilerleyen süreçte başta İstanbul olmak üzere
imparatorluğun çeşitli bölgelerinde kahvehanelerin açılması ve seyyar kahve
satıcılarının ortaya çıkmasıyla halk arasında da yaygınlaşmaya başladığı
görülmektedir. 17. Yüzyıl’a gelindiğinde ise kahve hem sarayın hem de toplumun
gündelik yaşantısında kendine benzersiz bir yer edinmiştir. Sarayda kahvecibaşı
adı altında bir makam oluşturulmuş, saraya gelen elçilere, devlet adamlarına ve
kıymetli misafirlere gösterişli törenlerle kahve sunulmuş ayrıca şenliklerde,
düğünlerde ve merasimlerde kahveye yer verilmiştir. Halk arasında ise kahve bir
sosyalleşme aracı olarak rol oynamış, kahvehanelerde ve çeşitli ortamlarda bir
araya gelen insanlar kahve bahanesiyle konuşup sohbet etmiş, etkinlikler
düzenlemişlerdir. Tüm bunlarla birlikte kahve Osmanlı toplumu için vazgeçilmez
bir kültürel unsur haline gelerek birçok alanı etkilemiştir. Kaynağını büyük
ölçüde kültürel değerlerden alan sanat dalları da bu yönüyle kahvenin
Osmanlı’daki yerini kendilerine konu edinmiştir. Bu sanat dalları içerisinde
olay veya öykülerin resim yoluyla tasvir edilmesi şeklinde tanımlanan minyatür
sanatı da bulunmaktadır. Osmanlı dönemi minyatürleri sanatsal değerlerinin yanında
tarihi belge niteliği de taşımaktadır. Bu çalışmada,
Osmanlı İmparatorluğu dönemine ait kahve kültürüne ışık tutması bağlamında
geçmişi Orta Asya’ya kadar uzanan minyatür sanat eserlerinin araştırılması
amaçlanmış, ulaşılan eserlerde kahve kültürünün toplum içerisindeki yeri,
kullanılan ekipmanlar ve sunum şekilleri incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda çalışmada
nitel bir yöntem izlenmiş, doküman incelemesi ile elde edilen minyatür eserler
betimsel içerik analizine tabi tutularak yorumlanmıştır. İncelenen minyatür eserlerde
dönemin kahvehanelerine gelen kişilerin konumsal yerleşimi, kahvehanede oynanan
oyunlar, kahve sunum ve tüketim şekli dikkat çeken unsurlar arasında bulunmuştur.