Orta Doğu Müziğine Sosyolojik Bir Bakış


Creative Commons License

AKBAŞ A.

TURKISH ACADEMIC RESEARCH REVIEW, cilt.8, sa.3, ss.1092-1113, 2023 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 8 Sayı: 3
  • Basım Tarihi: 2023
  • Doi Numarası: 10.30622/tarr.1298509
  • Dergi Adı: TURKISH ACADEMIC RESEARCH REVIEW
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Academic Search Premier
  • Sayfa Sayıları: ss.1092-1113
  • Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Müzik, Orta Doğu toplumlarını kuşatmıştır. Afrika ve Asya arasında, üç tek tanrılı dinin beşiği olan Yakın ve Orta Doğu, sözlü gelenekten beslenerek geniş bir yelpazede müzik türleri sunar. Bu makalede Sosyomüzikoloji bağlamında Orta Doğu musikisi incelenecektir. “Sociomusicology” ya da genel tabirle bilindiği şekliyle “sociology of music” (müzik sosyolojisi); müzikal davranışın sosyal yönlerine ve müziğin toplumdaki rolüne odaklanan bir müzikoloji alt alanını ifade etmektedir. Müzikoloji alanındaki araştırmalar sosyolojik yaklaşımlardan ziyade tarih yazımsal ve analitik, eleştirel yaklaşımları vurgulama eğilimindedir. Orta Doğu müziğinin icra edildiği toplumlarda etnik-psikolojik, sosyolojik ve dahi kültürel yansımalar da mevcuttur. Ayrıca musiki icra etme eylemi içtimai-sosyal bir faaliyettir. Müzisyen-şarkıcı solo icracı olsa dahi musikinin kurgulanması, başlı başına içtimai, kültürel bir çabayı gerektirir. Musiki, toplumları anlamaya çalışmakta ilgili sosyologlara son derece yararlı olmaktadır. Orta Doğu müziğinin hoş nağmeleri burada yaşayan toplumların güzelliğini de imlemektedir. Orta Doğu müziği; Arapça, Türkçe ve Farsça konuşan dünyanın müziğidir. Üç ana dile ve ilgili kültürel farklılıklara rağmen müziğin birleştirici unsuru nedeniyle/ sayesinde müzik tek bir büyük gelenek olarak görülebilir. İslam, müziğe tarihsel olarak bir miktar mesafeli durmaktadır. Bu ise nispeten dini tören musikisinin (tasavvufi) ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ancak bu durum seküler müziği engellememiştir, hatta onu güçlü bir dini gerilimle zenginleştirmiştir. Ortadoğu’daki kültür merkezlerinde ve aynı zamanda farklı bağlamlarda gelişen aynı müzik ailesinin çok çeşitli kolları oluşmuştur. Müzikteki bu çeşitlilik toplumsal renklilikten de kaynaklanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişi ve Memlük Sultanlığı’nın fethi ile zaten Bizans, Ermeni ve Fars müziğinden etkilenen Osmanlı müziği Arap etkisiyle daha da zenginleşmiştir. Türk-Arap-Fars memleketlerinde, genellikle halkların/ toplulukların temas kurduğu müzik uygulamalarının izlerini taşıyan yüzlerce yerel ve halk müziği geleneği bir arada var olmuştur. İslam öncesi döneme dayalı sözlü bir gelenekten gelen bu formlar, çoklu görünümlerine rağmen kendi içinde farklı bölgesel özellikleri de yansıtırlar. Bu müziğin geleneksel formları, genellikle dönüşümlü olarak vokal ve enstrümantal performansları birleştirir. Orta Doğu müziğini anlamak için bu müziği yapan, icra eden insanların kültürel ve sosyal yönlerinin de incelenmesi gerekmektedir. Bu metinde Orta Doğu müziği kültürel bağlamları içinde bütüncül bir araştırılmayla açıklanmaya çalışılacaktır. Çalışmamızda Orta Doğu müziği; insani, sosyal ve kültürel bir fenomen olarak incelenecektir.