Mehmed Bin Pûlâd’ın ”Terceme-i Yûsuf u Züleyhâ’sı


Creative Commons License

Alper M., Demirbilek S.

DEDE KORKUT Uluslararasi Turk Dili ve Edebiyati Arastirmalari Dergisi, cilt.9, sa.23, ss.379-387, 2020 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 9 Sayı: 23
  • Basım Tarihi: 2020
  • Dergi Adı: DEDE KORKUT Uluslararasi Turk Dili ve Edebiyati Arastirmalari Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: MLA - Modern Language Association Database, Index Copernicus, Asos İndeks, Sobiad Atıf Dizini, Other Indexes
  • Sayfa Sayıları: ss.379-387
  • Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu çalışmada, Mehmed Bin Pûlâd’ın “Terceme-i Yûsuf u Züleyhâ” adlı mensur eserinin tanıtılması amaçlanmıştır. Mehmed Bin Pûlâd tarafından Farsçadan Türkçeye çevrilen bu mensur bir eserin bilinen tek nüshası bulunmaktadır. Eserin son sayfalarında telif tarihi H. 516 olarak yazılmasına karşılık eserde geçiş dönemi eserlerine benzer özellikler bulunmaktadır. Eski Anadolu Türkçesinin dil özellikleri görülen eserde kısmen Doğu Türkçesi ve Azerbaycan Türkçesi özelliklerine de rastlanılmıştır. Gerek Türk edebiyatında gerekse Doğu edebiyatlarında en çok işlenen ve sevilen Yusuf ve Züleyha hikâyelerinin güzel örneklerinden biri olan bu eser, aynı zamanda sade nesir dilinin bir örneği olması açısından da önemlidir

In this study, it is aimed to introduce Mehmed Bin Pûlâd's prose work named "Terceme-i Yûsuf u Züleyhâ".There is only one known copy of this prose work, which was translated from Persian into Turkish by Mehmed Bin Pûlad. Although the copyright date is written as H. 516 on the last pages of the work, there are similar features to the transitional period works in the work. In the work, where the linguistic features of Old Anatolian Turkish are seen, some of the features of Eastern Turkish and Azerbaycan Turkish are also found. This work, which is one of the most beautiful and simple examples of the Yusuf and Züleyha stories, which are mostly studied and loved in both Turkish and Eastern literatures, is also important in terms of being an example of plain prose language. This work, which is one of the best examples of Yusuf and Züleyha stories, which are mostly studied and loved in both Turkish and Eastern literatures, is also important in terms of being an example of plain prose language.