Turkish Journal of Family Medicine and Primary Care, cilt.15, sa.1, ss.121-128, 2021 (Hakemli Dergi)
Amaç: Kırsal bir bölgede aile hekimliğine başvuran hastaların geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) uygulamaları hakkındaki bilgi düzeyini ve davranış biçimlerini belirlemektir. Yöntem: Tanımlayıcı kesitsel bir araştırmadır. Katılımcılara araştırmacılar tarafından oluşturulan 13 soruluk anket uygulanmıştır. Araştırma Ankara iline bağlı Bala ilçesinde bir aile sağlığı merkezinde yürütülüştür. On sekiz yaşından büyük ve araştırmaya katılmayı kabul eden gönüllüler çalışmaya dahil edilmiştir. Verilerin istatistiksel analizi için SPSS programı kullanılarak Shapiro-Wilk, Mann-Whitney U ve Ki-kare testleri uygulanmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılmak için 256 kişi gönüllü oldu. Yaş ortalamaları 58,8±15,0 idi. Katılımcıların %52’si (n=133) kadın, %48’i (n=123) erkekti. Katılımcıların en sık bildiği GETAT yöntemleri sülük (%70,3; n=180), kupa (%54,7; n=140) ve akupunktur (%50; n=128)’du. Bu konuda en sık bilgi edindikleri kaynak medya (%64; n=146) iken en nadir olarak doktordan (%11,8, n=27) bilgi alıyorlardı. Katılımcıların %14,8’i (n=38) daha önce herhangi bir GETAT yöntemi yaptırmıştı. En sık yaptırdıkları GETAT yöntemleri kupa (%7; n=18), sülük (%3,5; n=9) ve akupunktur (%3,5; n=9) idi. GETAT yaptıranların %60,5’i (n=23) bu uygulamayı ev ortamında yaptırmıştı. Sonuç: GETAT yöntemleri halk tarafından ilgi gören ve dünyada da popülariterisi giderek artan uygulamalardır. Bu uygulamaları Sağlık Bakanlığı tanımaktadır ve bu konuda ilgili bir mevzuatı vardır. Bu düzenlemelere rağmen halkın GETAT hakkında doğru bilgiye ulaşmak konusunda medyayı tercih ediyor olması ve en sık bu uygulamayı yaptırdıkları yerin ev ortamı olması endişe verici bulgulardır. Bu konuda Sağlık Bakanlığı tarafından halkı eğitici yayınlar ve eğitimler düzenlenmesi faydalı olacaktır. Ayrıca sağlık çalışanları eğitim ve uygulama ayağında daha aktif yer almalıdır.
Objective: To determine the knowledge and behaviors of the patients applying to family medicine clinic in a rural area about traditional and complementary medicine (TCM) applications. Methods: This is a descriptive cross-sectional study. A 13-question survey, created by the researchers, was applied to the participants. The research was carried out in a family medicine clinic in B. district of A. province. Volunteers 18 years and above who agreed to participate in the study were included. For statistical analysis of the data, Shapiro-Wilk, Mann-Whitney U and Chi-square tests were applied using SPSS program. Results: A total of 256 individuals volunteered to participate in the study. The mean age was 58.8±15.0 years. Of the participants, 52% (n=133) were female and 48% (n=123) were male. The most common TCM methods known by the participants were leech (70.3%; n=180), cupping (54.7%; n=140) and acupuncture (50%; n=128). While the most frequent source of information on this subject was media (64%; n=146), the rarest information source was the doctor (11.8%, n=27). Of the participants, 14.8% (n=38) had any TCM treatment method before. The most common TCM methods they had were cupping (7%; n=18), leech (3.5%; n=9) and acupuncture (3.5%; n = 9). Of those who had TCM application, 60.5% (n=23) had this treatment done at home environment. Conclusion: TCM methods are interested, becoming more and more popular practices in the world. These practices are recognized by the Ministry of Health and have relevant regulation on this issue. Despite these regulations, it is worrisome that the public chooses the media to reach the right information about TCM and that the place where they have done this application most often is the home environment. It will be beneficial to organize educations and publications by the Ministry of Health on this issue. In addition, healthcare professionals should be more actively involved in training and implementation.