Osmanlılar Devrinde Bir Maden Nasıl İşletilemez? Sivas Suşehri Geminbeli Simli Kurşun Örneği


Yüksel A.

HER YÖNÜYLE SİVAS KONGRESİ’NİN 100. YILINDA SİVAS ULUSLARARASI SEMPOZYUMU, Sivas, Türkiye, 25 - 27 Nisan 2019, cilt.1, ss.473-498

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: Sivas
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.473-498
  • Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Osmanlı imparatorluk toprakları yeraltı ve yerüstü madenleri bakımından oldukça zengindi. Fetih hareketlerinin genişlemesine bağlı olarak söz konusu zenginlik hem saha hem de çeşit bakımından daha da bir artış göstermişti. Bu münasebetle madencilik sektörü Osmanlı iktisat tarihinin önemli ve ayrılmaz parçalarından birisine dönüşmüştür. Sahada kazanılan tecrübelerle ilintili olarak madenlerin işletilme esaslarını düzenleyen mevzuat da belirli bir ilerleme kaydetmiş, ilk devirlerden itibaren oluşturulan hukukî alt yapı, çağının icaplarına cevap verecek şekilde sürekli bir revizyon içerisinde bulunmuştur. Tanzimat Devri’nden itibaren hemen her sahada olduğu gibi madencilik sektörünü düzenleyen mevzuat da Batılı tarzda ele alınmış ve işletilmeye çalışılmıştır. Bu çalışma, Osmanlı Arşivi’nden temin edilen vesikalar ışığında, araştırılan yıllar itibariyle Sivas Vilayeti’nin Karahisar-ı Şarkî (Şebinkarahisar) Sancağı’na bağlı Suşehri Kazası’nın Geminbeli isimli mevkiinde keşfedilmiş olan simli kurşun madeninin imparatorluğun sonuna kadar geçirmiş olduğu macerayı konu edinmiştir. Bu kapsamda özelde söz konusu madenin, genelde ise imparatorluktaki maden işletmelerinin imtiyaz hakkının mültezimlere hangi şartlar altında ve ne şekilde verildiği gibi hususlar mevcut mevzuattan hareketle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ancak çalışma sonunda maalesef gerekli altyapı ve kanunların varlığına karşın biraz ihmal ve takipsizlikten biraz da imparatorluğun yaşadığı idarî, askerî ve malî problemlerden ötürü Geminbeli simli kurşun madeninin sağlıklı bir şekilde işletilip üretime geçirilmesinin pek mümkün olamadığı görülmüştür.

The Ottoman imperial lands were rich in terms of underground and surface mines. The said richness had increased even further in terms of area and variety as a consequence of the expansion of the conquests. In this respect, the mining sector had become one of the crucial and inseparable parts of the Ottoman economic history. The legislation regulating the operating principles of mines also made some progress in relation to the experience gained in the field, and the legal infrastructure established since the first periods was continuously revised to meet the requirements of its era. As is the case in almost all fields since the Tanzimat Era, the legislation regulating the mining sector was also handled and tried to be operated with a Western approach. In the light of the documents obtained from the Ottoman Archives, this study addresses the adventure of the silvery lead mine discovered in the Geminbeli locality of the Susehri Town of the Karahisar-ı Sarkî (Sebinkarahisar) District of Sivas Province until the end of the Empire. In this context, how and under which conditions the royalties of the mine in question specifically and all the mining operations in the empire in general were granted to the taxmen is tried to be put forward in accordance with the current legislation. However, at the end of the study, it was unfortunately seen that the Geminbeli silvery lead mine could not be operated and put it into production robustly despite the existence of the necessary infrastructure and legislation, partly due to neglect and lack of adequate follow up, and partly to certain administrative, military and financial problems experienced by the empire.