Tarih boyunca güçlü olan toplumlar güçsüz olanların üzerinde baskı kurmaya ve onların kaynaklarından ve emeklerinden faydalanmayı amaçlamışlardır. Sömürgeci dönem olarak tanımlanan 1945’e kadarki süreçten sonra sömürge durumundaki ülkeler bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Bu ülkeler üzerinde Avrupa ülkeleri sömürgelerini devam ettirmek için yeni yollar aramaya başlamışlardır. Bunu yaparken diğer ülkeleri kendisinden ayrı tutmak için kendisini “merkez” görüp, sömürge durumundaki ülkeleri ise “ötekiler” olarak sınıflamıştır. Oryantalizmde ise bu anlayışın “Doğu” kavramı üzerinde uygulandığı görülmektedir. İkinci Dünya Savaşı öncesinde, Batı’nın Doğu hakkında bir takım yollarla bilgi toplayıp, elde ettiği bu bilgiler sayesinde Doğu topluluklarının üzerinde kendisini güçlü kılma biçimi “oryantalizm” olarak adlandırılmıştır. Savaş sonrası dönemdeki Batı’nın sömürge imkânlarını devam ettirme ve bunu meşru bir zemine oturtma anlayışı ise “postkolonyalizm” olarak tanımlanmaktadır. 1970’ten itibaren Batı’nın bu postkolonyal politikalarının eleştirilmesi ve bu politikaların neler olduğunun ortaya konma çalışılmaları “postkolonyal teori” olarak adlandırılmıştır. Bu makale, oryantalizm yoluyla Batı’nın Doğu üzerinde nasıl güç elde ettiği, özellikle kültür ve sanat yollarıyla nasıl bilgi aktarımı yaptıkları ve sonuçlarını ele alarak bu alanda çalışan sanatçıların ve ilgililerin sanat faaliyeti adı altındaki sömürgeci tavrı ve niyetleri ortaya konulması amacı gütmektedir. Ayrıca oryantalist dönemdeki yöntemlerin yerini postkolonyalist anlayışta hangi tekniklerin aldığını ve sonuçlarını ortaya koymaya çalışmak, Amerikan Barış Gönüllülerinin Türkiye’deki faaliyetlerini, sonuçlarını ve postkolonyalist anlayışla ilişkisini incelemek bu makalenin diğer amaçlarındandır. Literatür taraması yoluyla elde edilen verilerde, geçmişte sömürge devletleri olan Amerika ve Avrupa ülkelerinin bu sömürgeci tavırlarından hiç vaz geçmedikleri görülmektedir.
Throughout the history, the powerful societies aimed to exercise power over the weak and to benefit from their resources and labor. After the period until 1945, defined as colonial period, the countries in colonial status have declared their independence. European countries have begun to look for new ways to maintain their colonial administration in these countries. While doing this, they saw themselves as a "center" to separate other countries from themselves and the countries in the colonial status were classified as "others". In orientalism, it is seen that this understanding is applied on the concept of "East". Before World War II, the West's gathering information about the East in a number of ways and the way it makes itself powerful over the East using this information has been called orientalism. The understanding of continuing the colonial possibilities of the West in the post-war period and placing this on a legitimate basis is defined as "postcolonialism". After 1970, the criticism of these postcolonial policies of the West and trying to reveal what these policies are have called "postcolonial theory". This article aims to reveal the colonialist attitudes and intentions of artists and interested parties working in this field under the name of artistic activity, by discussing how the West gained power over the East through orientalism, how they transferred information especially through culture and art, and its consequences. In addition, trying to find out which techniques have taken place in the orientalist period in the postcolonialist understanding and reveal their results, examining American Peace Volunteers' activities in Turkey, their results and relationship with postcolonialist understanding are other purposes of this article. In the data obtained through literature review, it is seen that America and European countries, which were colonial states in the past, never gave up their colonial attitudes.