Bu çalışmaya konu olan olay örgüsü I. Dünya Savaşı’nın devam ettiğigünlerde
İsviçre’nin
(de facto)
başşehri
Bern’de
bulunan
Osmanlıelçiliğinden İstanbul’a
ulaşan bir
istihbaratla
başlamıştır. İstihbaratın
içeriğinde İsviçre’de Osmanlı aleyhine faaliyet gösteren casuslarla ilgilioldukça enteresan haberlere yer verilmiştir.
Bahsedilen casuslar genellikle
Rum’dular. İsviçre’de tedavi bahanesiyle bulunmakta, gerçekte ise Babıâli’nindüşmanlarına casusluk etmekteydiler. Kendilerine Osmanlı’nın durumuylailgili bilgileri aktaranlar ise İstanbul’daki bazı fahişe ve fuhuş evi işleticileriyle
onlara
yakın olan kimselerdi. İstanbul ve Bern arasındaki istihbarî
bilgi akışınısağlıklı ve güvenli bir şekilde yürütmek için de kendilerin
ce bir sistem
geliştirmişlerdi.
Bern Osmanlı elçisi bahsedilen casusluk şebekesinde yer aldıkları iddia edilenşahıslarla ilgili olarak kendilerine ulaşan ihbarlardan hareketle bir listehazırlayıp Hariciye Nezareti’ne göndermişti. Karl Kusch isimli bir Alman dao listeye dâhil edilmişti. Onun hakkında Osmanlı karar alıcıları tarafındanevvela bir sürgün kararı çıkarıldı. Ancak müttefik Almanya’nın vatandaşıolduğu için sürgün kararı
,
sınır dışı edilmesi yönünde değiştirildi. Kararınuygulama sahasına aktarımına geçildi. Gerekli işlemler tamamlandıktan sonrageriye sadece bir adım kalmıştı. İstanbul’daki Alman elçiliği tarafın
dan ilgili
şahsın pasaportunun vize edilmesi gerekiyordu. Bunun için Osmanlımakamları tarafından Alman diplomatlarına bir bilgilendirme ve başvuruyapıldı. Ancak elçilikten alınan cevapla birlikte müttefik imparatorluklarıntemsilcileri arasında beklenmedik ve hayli uzun bir tartışma başladı. O süreceilişkin olarak Osmanlı arşivinde rast gelinen belgeler serisi takip, tahlil veterkip edildiğinde bu çalışma ortaya çıktı.
Çalışma içerisinde taraflar arasında karşılıklı bir güvensizlik olduğunu
hissettirir
bazı
ifade ve
gelişmelere rastlanmıştır. Ayrıca Osmanlı başkentinindaima en işlek uluslararası mekânlarından birisi olan Beyoğlu’nun
I. DünyaSavaşı günlerinde nasıl bir
fuhuş
ve birahaneler
ağıyla
çepeçevre
kuşatıldığıgörülecektir. Son olarak düşman casuslarının varlığına ilişkin alınan küçük bir
duyum ve ihbarla
onlardan doğan bir şüphenin Osmanlı diplomasi ve
Doç.
Dr.,
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü,
58000, Sivas/Türkiye