BİR İMPARATORLUK BAŞKENTİNİN TAŞRADAKİ GÜÇLÜ VARLIĞI: İSTANBUL-KÜTAHYA ARASINDAKİ EKONOMİK VE TOPLUMSAL İLİŞKİ AĞI (1760- 1770)


Creative Commons License

KARADEMIR Z.

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, sa.77, ss.113-137, 2023 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Osmanlı imparatorluğunun başkenti olan İstanbul’un gerek Anadolu gerekse Rumeli coğrafyasındaki taşra kentlerinin sosyal ve ekonomik yaşamına müdahalesinin boyutları, tarih disiplini çerçevesinde yeterince incelenmiş değildir. Bu yerleşim birimlerinin de kuşkusuz başkent yaşamına dokunuşları vardı. Bu makale İstanbul’un, on sekizinci yüzyılın ikinci yarısında on yıllık zaman diliminde Kütahya kenti ve kırsalı üzerindeki ağırlığını incelemektedir. Zaman sınırlarının bu denli kısa tutulmasının sebebi, merceği mümkün olduğunca derinlere tutarak başkentin etkinliğinin boyutlarını daha net görebilme gayesidir. Elde edilen bulgular neticesinde, başkentin taşradaki etkin varlığı açıkça hissedilse de iki kentin sakinlerinin birbirlerine faydalı olan sosyolojik ve ekonomik münasebetleri görülmektedir. Bu nedenle ortak ilişkilerde tek yönlü bir trafik olmadığı söylenebilir. Çalışmada incelenen tarihsel dönemdeki arşiv vesikaları, makale sınırlarını taşırmadan, mümkün olduğunca geniş açıyla istifade edilen ana kaynaklardır.
The dimensions of the intervention of Istanbul, which was the capital of the Ottoman Empire in the social and economic life of the provincial cities in both Anatolia and Rumelia geography, have not been adequately examined within the framework of the discipline of history. These settlements undoubtedly had a touch on the life of the capital. This article examines the weight of Istanbul on the city and countryside of Kütahya over a decade in the second half of the eighteenth century. The reason for keeping the time limits so short is to see the dimensions of the capital city's activity more clearly by keeping the lens deeper as much as possible. As a result of the findings, although the active presence of the capital in the countryside is clearly felt, the beneficial sociological and economic relations of the residents of the two cities are seen. For this reason, it can be said that there is no one-way traffic in joint relations. The archive documents of the historical period examined in the study are the main sources that are used as broadly as possible without exceeding the limits of the article.