Studying of Environmental Effects of a Disposal Area Leachates with Geophysical and the Water Analyses Methods


Creative Commons License

Özel S.

Çukurova Üniversitesi Mühendislik-Mimarlik Fakültesi Dergisi, vol.33, no.2, pp.113-124, 2018 (Peer-Reviewed Journal)

Abstract

In the study, the pollution spread out by the leachates coming from the disposal area (Sivas) has been studied with geophysical and the water analyses methods. The flow direction of the leachates is controlled by geological discontinuities and geomorphological structures, dominant in the region. Accordingly, the leachate in the surface flow from the Haçin creek to nearby Kızılırmak river. In this framework, the leachate pollution spreading in the underground of both sides of the Haçin creek has been studied. The leachate spreading in the underground has been evaluated by using the methods of Electromagnetic Conductivity (EMC) and the water analyses of samples obtained from the soil. Apparent conductivity graphics have been obtained from EMC measurements. The water analyses data show that the pollution in the leachate has been originated from the leachate. As a result, it has been identified that the underground and surface water resources, as well as Quaternary soil cover in the region are under the risk of the leachate pollution. Considering the solid waste landfill area to be used for a long period of time, it has been demonstrated that the pollution should be taken urgently under control within the framework of the EIA (Environmental Impact Assesment) process.

Yapılan çalışmada Sivas deponi alanından çıkan sızıntı sularının yarattığı kirliliğin yayılımı jeofizik ve su kimyası yöntemleri ile incelenmiştir. Sızıntı suyunun akış yönü bölgede egemen olan jeolojik süreksizlikler ve jeomorfolojik yapılar tarafından denetlenmektedir. Buna göre, yüzeydeki sızıntı suyu Haçin deresinden, yakınındaki Kızılırmak nehrine doğru akmaktadır. Bu çerçevede, Haçin deresinin iki tarafında yayılan sızıntı suyu kirliliğinin zemindeki yayılımı irdelenmiştir. Kirliliğin varlığı ve yayılımı, elektromanyetik iletkenlik (EMC-Electromagnetic Conductivity) yöntemi ve alınan su örneklerinin su kimyası analizleri ile belirlenmiştir. EMC ölçümlerinden elde edilen görünür iletkenlik grafikleri, sızıntı suyunun yataydaki yayılım sınırlarını göstermiştir. Su kimyası analizleri ise sudaki kirliliğin sızıntı suyundan kaynaklandığını göstermiştir. Sonuç olarak yöredeki Kuvaterner yaştaki toprak örtünün yanı sıra yüzey ve yeraltı su kaynaklarının sızıntı suyundan ileri gelen kirliliğin tehdidi altında olduğu belirlenmiştir. Oluşan kirliliğin ise katı atık deponi alanının daha uzun süre kullanılacağı gözetilerek, acilen ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) süreci çerçevesinde denetim altına alınması gerektiği ortaya konulmuştur.