İslami İlimler Dergisi, cilt.5, sa.5, ss.131-147, 2010 (Hakemli Dergi)
Ebherî’ye göre mugalatanın ele alındığı
makalede, mugalatanın yanlış öncüllerden oluşan bir kıyas olduğu ifade
edilmiştir. Bu öncüller, hatalı ve aldatıcıdır. Kişi, bu kıyaslara, bilerek ya
da bilmeyerek diğer insanları aldatmak için başvurur. Bir kimse, bu tip
kıyasları öğrenerek kendini hatalardan korur.
Ebherî’ye göre mugalataya dayalı akıl
yürütmeler hatalı ve aldatıcı çıkarımlardır. Bir kimse ya farkında olmadan ya
da karşıdakini aldatmak kastıyla bu tarz kıyaslara başvurur. Bunları öğrenmekle
bir kimse yanılgıya düşmekten ve aldatılmaktan kendini muhafaza etmiş olur.
Ebherî’ye göre bir kıyasta hata onun ya suretinden ya maddesinden ya da her iki
açıdan meydana gelebilir. Suretinden
kaynaklanan hata kıyasın geçerli sonuç vermeye yarayan şekil ve şartlarını
ihlal etmekten doğar. Ebherî farklı kitaplarında bu tür hataları altı başlık
altında toplamıştır. Kıyasın maddesi
sebebiyle ortaya çıkan hata ise onun lafzından ya da manasından ileri gelir.
Lafız sebebiyle ortaya çıkan iki yanlış üzerinde duran Ebherî, manaya ait on
beş ve ayrıca bunlara benzeyen iki yanlış çeşidi daha zikreder. Böylece suret
ve maddeye ilişkin toplam yirmi altı yanlış çeşidi tespit ve kabul etmiş
olur.
Mugalataya dair müstakil bir eser yazmamış
olan Ebherî, bu sanatı, eserlerinin
mantık bölümünde incelemiştir. Kıyasın içeriğini oluşturan beş sanatın
sonuncusu olarak ele aldığı mugalatayı, gerçeğe benzeyen veya yaygınlık
kazanmış sahte yahut kuruntuya dayanan yanlış öncüllerden oluşan kıyas olarak
tanımlamıştır. Ebherî, mugalatanın
tanımı yapmada ve amacını ortaya koymada başta Aristoteles olmak üzere Fârâbi
ve İbni Sînâ gibi Meşşâi mantıkçılarla aynı yaklaşımı benimsemiştir. Yine
kıyaslarda ortaya çıkan hataların ortaya çıkış sebeplerini belirlemede de söz
konusu mantık anlayışını takip etmiş, bir kıyasın ya sureti ya maddesi ya da
bunların her ikisi açısından bozuk olabileceğini söylemiştir. Ancak Aristoteles
ve İbni Sîna’nın kıyasın maddesine ilişkin altısı lafızdan yedisi manadan
kaynaklanan on üç yanlış çıkarım kabul etmelerine karşın o, bunların sayısının
istenildiği kadar çoğaltılabileceğini söyleyerek, iki çelişiğin bir arada zikredilmesini de
ilave edersek bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla yirmi tane madde yanlışı
üzerinde durmuştur. Bu yanlışlardan
sadece iki tanesi lafız yanlışı iken geri kalanlar mana yanlışıdır. Ebherî,
Aristoteles, İbni Sînâ, Gâzâlî ve Kazvînî gibi birçok mantıkçının mana
yanlışları içerisinde ele aldıkları bazı konuları suret yanlışları içinde;
lafız yanlışları içerisinde ele aldıkları bazı örnekleri de mana yanlışları
içerisinde ele almıştır.
Ebherî’ye göre mugalatanın ele alındığı
makalede, mugalatanın yanlış öncüllerden oluşan bir kıyas olduğu ifade
edilmiştir. Bu öncüller, hatalı ve aldatıcıdır. Kişi, bu kıyaslara, bilerek ya
da bilmeyerek diğer insanları aldatmak için başvurur. Bir kimse, bu tip
kıyasları öğrenerek kendini hatalardan korur.
Ebherî’ye göre mugalataya dayalı akıl
yürütmeler hatalı ve aldatıcı çıkarımlardır. Bir kimse ya farkında olmadan ya
da karşıdakini aldatmak kastıyla bu tarz kıyaslara başvurur. Bunları öğrenmekle
bir kimse yanılgıya düşmekten ve aldatılmaktan kendini muhafaza etmiş olur.
Ebherî’ye göre bir kıyasta hata onun ya suretinden ya maddesinden ya da her iki
açıdan meydana gelebilir. Suretinden
kaynaklanan hata kıyasın geçerli sonuç vermeye yarayan şekil ve şartlarını
ihlal etmekten doğar. Ebherî farklı kitaplarında bu tür hataları altı başlık
altında toplamıştır. Kıyasın maddesi
sebebiyle ortaya çıkan hata ise onun lafzından ya da manasından ileri gelir.
Lafız sebebiyle ortaya çıkan iki yanlış üzerinde duran Ebherî, manaya ait on
beş ve ayrıca bunlara benzeyen iki yanlış çeşidi daha zikreder. Böylece suret
ve maddeye ilişkin toplam yirmi altı yanlış çeşidi tespit ve kabul etmiş
olur.
Mugalataya dair müstakil bir eser yazmamış
olan Ebherî, bu sanatı, eserlerinin
mantık bölümünde incelemiştir. Kıyasın içeriğini oluşturan beş sanatın
sonuncusu olarak ele aldığı mugalatayı, gerçeğe benzeyen veya yaygınlık
kazanmış sahte yahut kuruntuya dayanan yanlış öncüllerden oluşan kıyas olarak
tanımlamıştır. Ebherî, mugalatanın
tanımı yapmada ve amacını ortaya koymada başta Aristoteles olmak üzere Fârâbi
ve İbni Sînâ gibi Meşşâi mantıkçılarla aynı yaklaşımı benimsemiştir. Yine
kıyaslarda ortaya çıkan hataların ortaya çıkış sebeplerini belirlemede de söz
konusu mantık anlayışını takip etmiş, bir kıyasın ya sureti ya maddesi ya da
bunların her ikisi açısından bozuk olabileceğini söylemiştir. Ancak Aristoteles
ve İbni Sîna’nın kıyasın maddesine ilişkin altısı lafızdan yedisi manadan
kaynaklanan on üç yanlış çıkarım kabul etmelerine karşın o, bunların sayısının
istenildiği kadar çoğaltılabileceğini söyleyerek, iki çelişiğin bir arada zikredilmesini de
ilave edersek bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla yirmi tane madde yanlışı
üzerinde durmuştur. Bu yanlışlardan
sadece iki tanesi lafız yanlışı iken geri kalanlar mana yanlışıdır. Ebherî,
Aristoteles, İbni Sînâ, Gâzâlî ve Kazvînî gibi birçok mantıkçının mana
yanlışları içerisinde ele aldıkları bazı konuları suret yanlışları içinde;
lafız yanlışları içerisinde ele aldıkları bazı örnekleri de mana yanlışları
içerisinde ele almıştır.