Bengi Dil Kültür ve Edebiyat Dergisi, sa.12, ss.14-17, 2024 (Hakemsiz Dergi)
Oyun insan yaşamının her aşamasında yer alan ve çeşitli işlevlerle insan yaşamına katkı sağlayan bir
etkinliktir. Her ne kadar çocukların bir aktivitesi gibi görülse de her yaş grubu farklı ihtiyaçlarla oyuna
yönelmektedir. Oyunun insanı eğlendirme, eğlendirirken öğretme, bedensel ve psikolojik olarak rahatlatma gibi
pek çok işlevi bulunmaktadır. Çocukluk döneminde çocuğun hayatı kavramasında ve içinden çıktığı topluma
uyum sağlamasında etkisi olan oyun bu işlevi ile çocuklar için hayati önem taşımaktadır. Bu açıdan bakıldığında
oyun, çocuk için bir eğlenceden öte hayati bir ihtiyaçtır.
Geleneksel çocuk oyunları çocukları; sosyal, fiziksel, zihinsel, duygusal yönlerden geliştirirken kültürel
değerleri, gelenek ve görenekleri, içinden çıktıkları toplumun inanç değerlerini de çocuklara öğretmektedir.
Günümüzde teknolojinin gelişmesi, aile yapılarının ve yaşanan mekânların değişmesi geleneksel çocuk
oyunlarından dijital oyunlara hızlı bir geçişi beraberinde getirmiştir. Bu da çocukların gelişimini çok olumsuz
etkileyen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumun geleceği olan çocukların hem zihinsel hem
duygusal hem de fiziksel açıdan gelişiminin bozulması, sosyal açıdan kopukluklar yaşamaları toplumun geleceği
için büyük tehdittir. Bunun önüne geçmek adına geleneksel çocuk oyunlarının canlandırılması ve yaşatılması
gerekmektedir. Bu çalışmada geleneksel çocuk oyunlarının işlevleriyle birlikte bu gereklilik üzerinde
durulmuştur.