Genel olarak sosyal bilimlerde ve özel olarak da politika teorisinde, oldukça geniş bağlamda düşünceler dile getiren teorisyenlerin politikaya ilişkin kuramlarını inşa ederken ve bir devlet ideali kurgularken bunun eğitim kuramındaki izdüşümleri ve nasıl gerçekleştirileceği önemli bir sorunsal olarak karşımıza çıkmaktadır. Başka bir deyişle, devlet teorileri, özgürlük felse- fesi ve eğitim konularının birbirine nasıl bağlandığı dikkatle üzerinde durulması gereken hu- suslar haline gelmektedir. Bu çalışma, Michael Oakeshott’ın sınırlı devlet ideali bağlamında özgürlüğün pratiği için ne tür bir eğitimi onayladığı sorusunu tartışmaktadır. Çalışmada, Oakeshott’ın somut bir bütünsellik olarak ima ettiği geleneği algılama biçimi politika teori- sinin merkezine alınarak özgürlüğün ancak bireyin içinde bulunduğu bağlamı bir tür eğitim ile anlamlandırması yoluyla gerçekleşebileceği iddiası üzerine odaklanılmaktadır. Bu iddia, aynı zamanda Oakeshott’ın ideal bir karakter olarak ifade ettiği sivil birliktelik anlayışının ihtiyaç duyduğu özgür bir bireyin nasıl var olacağı tartışmasıyla ilişkilendirilmektedir. Böylece gerek özgürlüğün gerekse de sivil birlikteliğin imkânının Oakeshott’ın kendine özgü liberal eğitim anlayışıyla mümkün olduğunu ifade eden iki katmanlı bir kavrayışın nasıl ortaya çıkarıldığı tahlil edilmeye çalışılacaktır.