2nd INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON NEW TRENDS IN SOCIAL AND LIBERAL SCIENCES, Barcelona, İspanya, 27 Nisan - 30 Eylül 2017, ss.593-622
Osmanlılar, her devletin doğası gereği kuruluş yıllarından itibaren istihbarat
faaliyetleri yürüttüler. O faaliyetlerde ise vesikalarda bazen tebdil bazen hafiye
olarak geçen casuslar başta olmak üzere elçi, tacir, ulak, yolcu, gemici ve
seyyahlardan istifade ettiler. Bu çalışmada ağırlık Osmanlı casuslarında olmak
üzere diğer bilgi kanallarının sağladıkları hizmet karşılığında nasıl bir
ücretlendirmeye tabi tutuldukları araştırılmıştır. Bu kapsamda önceki yıllarda
casusluk hizmetinde bulunanlara hangi miktarda tımar tevcih edildiği,
padişahın nasıl bir ihsanda bulunduğu, sonraki dönemlerde ise ne kadar bir
ücret ödendiği irdelenmiş, ayrıca söz konusu ücretin ödenmesi sırasında
karşılaşılan güçlüklere ve o güçlükleri aşmak için merkez ve yereldeki
yöneticilerin başvurdukları yollara dikkat çekilmiştir.
Çalışma temel olarak Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nden temin edilen vesikalara
ve Osmanlı müelliflerinin eserlerine dayanılarak hazırlanmıştır. Ayrıca konuya
ilişkin araştırma-inceleme eserlerden de istifade edilmiştir. Bu şekilde Osmanlı
tarihinin çok az bilinen bir sahasında bazı önemli sayılabilecek verilere
ulaşılmıştır.
The Ottomans carried out intelligence activities since the founding years which
are the nature of every state. In those activities, the escorts, merchants,
messengers, passengers, sailors and travelers are employed, especially the
spies, which are sometimes mentioned tebdil and sometimes sleuth in the
documents. In this study, it was investigated that how the other information
channels, including especially the Ottoman spies, were charged for the service
provided. In this context, it was investigated that how much timar was allocated
to those who were in spying service in the previous years, how the Sultan paid
tribute to them, how much he paid in the next periods, and also it was mentioned
that the difficulties encountered during the payment of the salary and the ways
the central and local administrators applied to overcome those difficulties.
The study is basically based on the documents obtained from the Ottoman
Archives of the Prime Ministry and works of the Ottoman authors. In addition
to this, the researches and studies related to the subject are also used. In this
way, some important data were reached in a field which is little-known in the
Ottoman history.