PRİMER SPONTAN PNÖMOTORAKSA YAKLAŞIM: MECBURİ HİZMETTEK HEKİM


Creative Commons License

Özbey M.

4. ULUSLARARASI SAĞLIK BİLİMLERİ VE YAŞAM KONGRESİ, Burdur, Türkiye, 8 - 10 Nisan 2021, cilt.2, sa.1, ss.682-685

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Cilt numarası: 2
  • Basıldığı Şehir: Burdur
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.682-685
  • Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş-Amaç: Aralık 2018- Aralık 2019 tarihleri arasında primer spontan pnömotoraks (PSP) tanısı ile yatırılan hastalar geriye dönük olarak incelendi. Bu çalışmada, mecburi hizmette tek hekim olarak PSP’ye yaklaşımda nelere dikkat edilmesi gerektiğini, neler yapılabileceğini sunmak amaçlandı. Gereç ve Yöntem: PSP tanısı ile takip ve tedavi edilmiş 35 hasta yaş, cinsiyet, sigara kullanımı ve tedavi şekillerine göre geriye dönük olarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya toplam 35 hasta dahil edildi. Tüm hastalar erkekti (%100). Yaş ortalaması 24,37 idi. (min15-max 54). Otuz üç (%94,2) hastada sigara içme öyküsü mevcuttu. Yirmi (%57,1) hastada sol tarafta pnömotoraks görülürken; 15 (%42,8) hastada sağ tarafta pnömotoraks mevcuttu. İlk kez PSP gelişen, nefes darlığı olmayıp postero-anterior akciğer filminde (PAAC) % 20'den daha az pnömotoraksı olan 6 (%17,1) hastaya konservatif yaklaşımla nazal O2 verilerek hastalar hergün güncel PAAC ile takip edildi. Tamamında pnömotoraks geriledi. Beş (%14,2) hastada nüks görülmezken; 1 (%2,8) hastada nüks olması üzerine video yardımlı torakoskopik cerrahi (VATS) ile opere edildi. PAAC’de % 20’den daha fazla pnömotoraksı olup ilk atak olan 28 (%80) hastaya tüp torakostomi (TT) uygulandı. Bu hastalardan 25 (%71,4) hastada nüks görülmezken; 3 (%8,5) hastanın hava kaçağının devam etmesi üzerine VATS yapıldı. Taburcu olduktan sonra aynı tarafta nüks olan 6 (%17,1) hastanın 1’inde (%2,8) gözlem sonrası nüks gelişirken 5’inde (%14,2) TT sonrası nüks gelişti. Pnömotoraksı % 20’nin altında olup, nefes darlığı yoksa tüp torakostomi uygulanmadan optimal şartlarda hızlı bir şekilde cerrahiye alınarak VATS ile opere edildi. VATS yapılan 8 hastanın tamamına apikal wedge rezeksiyon ve nüksü engellemek için plörektomi yapıldı. Postoperatif erken ve geç dönemde herhangi bir komplikasyon gelişmedi. VATS yapılan hastalardan sadece 1 (%2.8) hastada nüks gelişti ve konservatif yaklaşımla geriledi. Tartışma-Sonuç: TT uygulanan PSP’li hastalarda nüks oranı konservatif olarak tedavi edilen PSP’li hastalara göre yaklaşık 6 kat daha fazladır. VATS, nüks gelişen PSP’li hastalarda en iyi tedavi seçeneğidir. VATS sonrası nüksün engellemesinde VATS sırasında yapılan plörektominin nüksü azaltmada etkin olduğu düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Plörektomi, Primer spontan pnömotoraks, VATS