Sivas ilinde bal üreticilerinin sorunları ve çözüm önerileri


Creative Commons License

KOÇ H., ERGÜN A., KARTAL F.

Journal of International Social Science Education, cilt.6, sa.2, ss.327-362, 2020 (Hakemli Dergi)

Özet

Arıcılık faaliyetinin yeryüzünde ilk olarak hangi tarihte yapılmaya başlandığı bilinmemekle birlikte yapılan araştırmalar bu faaliyetin milattan önceki dönemlere kadar dayandığını ortaya koymaktadır. 17. yüzyıla kadar ilkel bir şekilde yürütülen bu faaliyet, bu yüzyılda arıcılık alanında meydana gelen bir takım gelişmelerle modern bir şekilde yapılmaya başlanmış ve günümüzde dünya genelinde önemli bir tarımsal faaliyet haline gelmiştir. Dünya genelinde bu faaliyetin yürütüldüğü önemli alanlardan biri de Türkiye’dir. Dünya Tarım Örgütü (FAO)’nün 2018 yılı verilerine göre Türkiye kovan sayısı bakımından Hindistan ve Çin’den sonra üçüncü sırada, bal üretiminde ise Çin’den sonra ikinci sırada yer almaktadır. Büyük ölçüde doğal şartlara bağlı olarak yürütülen arıcılık faaliyetleri açısından Türkiye sahip olduğu topografya, iklim, bitki örtüsü ve su kaynakları açısından büyük bir potansiyele sahip olup, hemen hemen Türkiye’nin her bölgesinde bu faaliyet yürütülmektedir. Türkiye’de bu arıcılık faaliyetleri açısından öne çıkan alanlardan biri de Sivas İl’idir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun 2019 yılı verilerine göre Sivas İli Ordu, Muğla ve Adana’dan sonra en fazla bal üretiminin gerçekleştirildiği dördüncü ildir. Bu çalışmada da Sivas İl’indeki bal üreticilerinin bu faaliyeti yürüttükleri sırada karşılaştıkları sorunları tespit ederek, bu sorunlara çözüm önerileri sunulmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda Sivas İl’inde en fazla bal üretiminin gerçekleştirildiği ilçelerden olan Yıldızeli, İmranlı, Koyulhisar, Gürün ve Divriği ilçelerinde toplam 164 bal üreticisi ile görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşme yapılan bal üreticilerine saha gezileri sırasında random yoluyla ulaşılmış ve araştırmacılar tarafından önceden hazırlanmış yarı yapılandırılmış görüşme formunda yer alan sorular yöneltilmiştir. Bal üreticilerinin bu sorulara vermiş oldukları cevaplar belirli temalar altında analiz edilerek, sorunlar ortaya konmuş ve bu sorunlara çözüm önerileri sunulmuştur