6TH INTERNATIONAL BLACK SEA MODERN SCIENTIFIC RESEARCH CONGRESS, Trabzon, Türkiye, 23 - 25 Ağustos 2024, ss.1451-1462
Kişilerin gelecekte oluşabilecek koşullar veya durumlara ilişkin korkulu ve endişeli duygusal haller
yaşaması, kaygılı olduklarını göstermektedir. Özellikle gençlik dönemlerinde sık sık hayaller kuran
ve büyük umutları olan bireylerin, gelecekte nasıl bir kişi olmak istedikleri ve hangi şartlara sahip
olacakları endişeli hissetmelerine sebep olmaktadır. Gelecek kaygısı, herkes tarafından çok sık ve
her yerde yaşanabildiği gibi öğrenciler arasında da bu duygu yaygın olup zaman zaman umutsuzluğa
sebep olmaktadır. Bu çalışma ile özel ya da devlet okullarında öğrenim gören lise öğrencilerinin,
geleceğe yönelik kaygılarının ve umutsuzluk düzeylerinin bazı değişkenlere (cinsiyet, kardeş sayısı,
aile ekonomik durumu, anne-baba tutumu, anne-baba eğitim düzeyi, sınıf düzeyi, genel not
ortalaması) göre incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada verilerin toplanması aşamasında anket
tekniğinden yararlanılmıştır. Ankette araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu
kullanılmıştır. Ayrıca öğrencilerin gelecek kaygısı ve umutsuzluk düzeyini ölçmek için Spielberger
ve arkadaşları (1983) tarafından oluşturulan “Sürekli Kaygı Ölçeği” ve Beck ve arkadaşları (1974)
tarafından oluşturulan “Beck Umutsuzluk Ölçeği” kullanılmıştır. “Sürekli Kaygı Ölçeği”,
“Durumluk-Sürekli Kaygı Ölçeğinin” sürekli kaygıyı ölçen 20 soruluk kısmını oluşturmaktadır.
Araştırmada, nicel araştırma yöntemlerinden Betimsel Araştırma Yöntemi tercih edilmiştir.
Çalışmanın evreni, 2023-2024 Eğitim-Öğretim yılında Adana ilinde lise düzeyinde eğitim gören
öğrencilerden, örneklemi ise 300 öğrenciden oluşmaktadır. Anketler kolayda örnekleme yöntemi ile
ulaşılan kişilere yüz yüze uygulanmıştır. Veriler analiz edilirken yüzde ve frekans değerlerinden
faydalanılmıştır. Elde edilen verilerin normalliği Kolmogorov-Smirnov Normallik Testi ile
incelenmiş ve verilerin normal dağılıma sahip olmadığı belirlenmiştir. Bu doğrultuda Kruskal
Wallis H Testi ve Mann Whitney U Testleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; öğrencilerin
büyük bir kısmının çoğu zaman gelecek kaygısı yaşadığı ve umutsuz oldukları belirlenmiştir.
Kardeş sayısı, anne eğitim düzeyi, genel not ortalaması, anne ve baba tutumu değişkenlerine göre
öğrencilerin sürekli kaygı düzeyleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılıkların olduğu;
cinsiyet, anne tutumu, genel not ortalaması, anne ve baba eğitim düzeyi değişkenlerine göre de
öğrencilerin umutsuzluk düzeyleri arasında istatiksel açıdan anlamlı farklılıkların olduğu tespit
edilmiştir. Ayrıca ailenin ekonomik durumu ve sınıf düzeyi değişkenlerine göre öğrencilerin hem
sürekli kaygı düzeyleri hem de umutsuzluk düzeyleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı
farklılıkların olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.