CEBRAİL ÖTGÜN'ÜN ESERLERİNDE KÜLTÜREL BAĞLAR VE SEMBOL


Creative Commons License

KAYA B., EKEN G.

Folklor akademi dergisi (Online), cilt.7, sa.2, ss.574-585, 2024 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 7 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2024
  • Doi Numarası: 10.55666/folklor.1490673
  • Dergi Adı: Folklor akademi dergisi (Online)
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.574-585
  • Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Sanat eseri, sanatçının kişisel deneyimleri, duyguları ve çevresindeki kültürel etkileşimlerin bir yansıması olarak ortaya çıkar. Yaşadığımız çevrenin koşulları, kuralları ve izleri sanat yapıtının anlaşılabilmesinde önemli bir etkendir. Dolayısı ile bir sanatçının eseri, beraberinde onun köklerinin ve hayatının evrelerinin okunmasını da zorunlu kılar. Egon Schiele’nin çocukluk travmalarını anlayabilirsek sanatını da anlayabiliriz. Arshile Gorky’nin sanatını anlayabilmek, istisnasız onun Van’dan başlayıp Amerika’ya kadar uzanan yolculuğuna ve annesizlik sendromuna bağlıdır. Frida Kahlo’nun sanatında Meksika kültürünün ve egzotizminin kuşkusuz etkisi oldukça fazladır. Manzoni’nin dışkısını kutuladığı çalışmalarının elbette babasına ait konserve fabrikası ile ilişkisi vardır. Çinli çağdaş sanatçı Cai Guo-Qiang’ın eserlerinde babası ile yaşadıkları hatıraların izleri oldukça derindir. Joseph Beuys’un yapıtları onun savaşçı geçmişinin bir özrü gibidir ve beraber ele alındığında anlam kazanır. Türk sanatının önemli isimlerinden Cebrail Ötgün'ün memleketi Iğdır’a has doğal ve kültürel değerlerden ilham alarak yarattığı eserleri de sanatçı-kültür arasındaki ilişkiye önemli bir örnektir. Bu doğrultuda sanatçının eserlerinde kullanıldığı renk ve formun, duygusal ve kültürel anlamlarla iç içe geçtiği görülmektedir. Ötgün'ün çocukluk yıllarının geçtiği Ağrı Dağı, sanatçının eserlerinde nostaljik ve mistik bir sembol olarak belirir. "Ağrı Dağı Söyleni" adlı eserlerinde, dağ, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi vurgulayan farklı renk tonları ve dokusal unsurlarla kompoze edilmiştir. Sanatçı, dağın beyaz doruklarını karanlık atmosferin huzur kaynağı olarak resmeder. "Galaklar" serisi, kırsal yaşamın enerjisini ve doğayla uyum sağlamanın önemini işler. Bu eserler, Güneydoğu Anadolu kırsallarındaki kerpiç evleri anımsatarak, doğal malzemelerle tasarlanmıştır ve geçmişe duyulan özlemi yansıtır. "Çorak – Bahar" sergisinde sergilenen "Galaklar", yaşamın izlerini taşıyan basit dairesel şekillerden oluşur. Sanatçı, eserlerinde parçalanmışlık, ötekileştirme ve yoksunlaştırma temalarını işler, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi sorgular. Ötgün’ün eserleri, Iğdır'ın Tuzluca Tepeleri'ni anımsatan renkli tepeciklerle bölgesel bağlarını vurgular. "Kuşun Bakışı" adlı eserlerinde geniş perspektiflerle doğa ve kentsel yapılaşmayı ele alır. Bu eserlerde modern mimarinin temsil edildiği geometrik formlar ile doğallık ve yapaylık arasındaki gerilim yansıtılır. Sanatçı, doğa ve insan arasındaki karmaşık ilişkileri, modern dünyanın doğal çevreye etkilerini ve varoluşsal kaygıları derinlemesine işler. Sanatçının eserleri, geçmiş ve gelecek, doğa ve insan, varlık ve yokluk gibi zıt temalar arasında bir muhasebe sunar. Bu bağlamda, Ötgün’ün çalışmaları, kültürel ve bireysel belleğin sanatsal bir temsili olarak değerlendirilebilir. Tarihsel araştırma yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen bu çalışma, sanatçının eserlerindeki galak, ev, dağ gibi metaforları, bellek, kimlik ve kültürel aidiyet üzerinden okumayı amaçlamaktadır.
A work of art emerges as a reflection of the artist's personal experiences, emotions, and cultural interactions in their surroundings. The conditions, rules, and traces of the environment we live in are significant factors in understanding the artwork. Therefore, understanding an artist's work necessitates deciphering the roots and stages of their life. If we can understand Egon Schiele's childhood traumas, we can understand his art. Understanding Arshile Gorky's art is inexorably linked to his journey from Van to America and his motherless syndrome. Frida Kahlo's art is undoubtedly heavily influenced by Mexican culture and exoticism. There is of course a connection between Manzoni’s works using his own feces and his father’s canning factory. The traces of memories with his father are deeply embedded in the works of the contemporary Chinese artist Cai Guo-Qiang. Joseph Beuys' works are like an apology for his warrior past and gain meaning when considered together. The artworks created by the prominent Turkish artist Cebrail Ötgün, inspired by the natural and cultural values specific to his hometown of Iğdır, are also an important example of the relationship between the artist and culture. In this context, it can be seen that the colors and forms used in the artist's works are intertwined with emotional and cultural meanings. Mount Ağrı, where Ötgün spent his childhood years, appears as a nostalgic and mystical symbol in the artist's works. In his series "Mount Ağrı Legends," different color tones and textural elements are composed to emphasize the relationship between nature and humans. The artist depicts the white peaks of the mountain as a source of tranquility in a dark atmosphere. The "Galaxies" series explores the energy of rural life and the importance of harmonizing with nature. These works, reminiscent of mud-brick houses in rural Southeast Anatolia, are designed with natural materials and reflect a longing for the past. Exhibited in the "Barren – Spring" exhibition, "Galaxies" consist of simple circular shapes carrying traces of life. The artist explores themes of fragmentation, alienation, and deprivation in his works, questioning the relationship between nature and humans. Ötgün's works emphasize their regional connections with colorful hillocks reminiscent of the Tuzluca Hills in Iğdır. In his works titled "Bird's Eye View," he addresses nature and urbanization with wide perspectives. Geometric forms representing modern architecture are juxtaposed with nature, reflecting tension between natural and artificial elements. The artist delves into the complex relationships between nature and humans, the impacts of the modern world on the natural environment, and existential anxieties. His works offer a reconciliation between contrasting themes such as past and future, nature and humans, existence and non-existence. In this context, Ötgün's works can be interpreted as an artistic representation of cultural and individual memory. This study, conducted using historical research methods, aims to interpret metaphors such as galaxies, houses, and mountains in the artist's works through memory, identity, and cultural belonging.