HALK SAĞLIĞI HEMŞİRELİĞİ VE UYGULAMALARI, Aylaz Rukuye,Hacıhasanoğlu Aşılar Rabia, Editör, Akademi Basın ve Yayıncılık, İstanbul, ss.441-470, 2023
Bilindiği gibi ruh sağlığı günümüzde genel sağlığın ayrılmaz bir boyutu olarak kabul görmektedir.
Ruh sağlığı ile ilgili problemlerin toplumda sık görülmesi, yeti yitimiyle sonuçlanabilmesi
ve birincil bakım veren aileleri hastalık yükü nedeniyle psiko-sosyal (anksiyete, utanç, suçluluk,
korku, stres, çaresizlik, umutsuzluk) ve ekonomik açıdan zorlaması ve işten ayrılmalara ya da farklı
bir işe geçiş yapmaya yol açması gibi nedenlerle ruh sağlığı, toplumsal açıdan büyük bir önem arz
etmektedir. Avrupa Bölgesinde bulunan 28 ülkede, altı kişiden birini etkileyen depresyon,
anksiyete, alkol ve uyuşturucu kullanım bozuklukları gibi ruh sağlığı sorunlarının toplam maliyetinin
“Gayri Safi Milli Hasılanın (GSMH)” %4’ünden fazla olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye’de
de saha araştırmaları ruh sağlığı sorunlarının yaygın olduğuna işaret etmektedir. Ruhsal bozukluğu
olan bireylerin damgalanması, toplumdan izole olmalarına veya bakım alamayarak sokaklara
terk edilmelerine neden olmaktadır. Ruhsal bozukluk ile bir ailenin karşılaşma olasılığı yüksek
olmasına rağmen, utanç ve korkunun yaygın olması profesyonel yardım almayı engellemektedir.
Oysa ruhsal sorunlar, çoğunlukla tedavi edilebilir hastalıklardır ve kişiler sağlıklı, topluma yararlı
bireyler olarak yaşayabilirler. Dolayısıyla ruhsal sorunların normal bir sağlık sorunu olarak kabul
görmesi için toplumun eğitimi önemlidir. Birinci basamak sağlık hizmetleri çalışanları arasında
özellikle halk sağlığı hemşireleri, toplumun eğitiminde ve ruh sağlığı hizmetlerinin sunumunda
önemli bir konuma sahiptir. Halk Sağlığı Hemşireleri toplum ruh sağlığı hizmetlerinin korunması
ve güçlendirilmesinde potansiyel işgücünü oluşturmaktadır. Bu kapsamda, toplumun ve birinci
basamakta hizmet veren sağlık çalışanlarının eğitimi büyük bir önem taşımaktadır.