Atıf İçin Kopyala
Bulgurcuoğlu S. E., Kelebek Küçükarslan G.
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, cilt.39, sa.1, ss.71-83, 2021 (Hakemli Dergi)
Özet
Covid-19 pandemisi ile birlikte yaşanan karantinada kamusal alan özel alana taşınmış ve hayat eve sığ(dırıl)maya çalışılmıştır. Böylelikle, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadına yönelik ev içi şiddet vakalarında artış görülmeye başlanmıştır. Bu çalışmanın temel amacı yaşanan karantina ile birlikte kadına yönelik artan ev içi şiddeti “mekân” “sermaye” ve “habitus” bağlamında anlamaya çalışmaktır. Bu çerçevede “koronavirüs pandemisi sürecinde bir mekân olarak ev nasıl (yeniden) inşa edilmektedir?” sorusu Lefebvre'nin mekân kavramıyla; “koronavirüs pandemisi sürecinde kadına yönelik ev içi şiddet neden artış göstermiştir?” sorusu ise Bourdieu’nun habitus ve sermaye kavramları ile tartışılmaya çalışılmıştır. Derleme olan bu çalışmada yapılan tartışmalar çerçevesinde pandemi sürecinde kadına yönelik ev içi şiddeti artıran risk faktörleri belirlenmiştir. Bunlar; kamusal alana taşınamayan iktidar ve güç ilişkilerinin özel alana taş(ın)ması, kadınların ekonomik sermayelerini kaybetmesi, şiddeti fail açısından meşru kılacak bir ev mekânının pandemiyle birlikte sağlanması ve kadınların sosyal ağlarını kaybederek sosyal destek mekanizmalarından yararlanamamalarıdır. Sonuç olarak, salgın gibi kriz durumlarında mevcut politikaları temel alan uygulamaların kadınların da içinde bulundukları koşulları dikkate alarak yeniden düzenlenmesi gerektiği düşünülmektedir.