ISAİAH BERLİN VE DÜŞÜNCELERİNİN YORUMU


Akbaş A.

Akademik Matbuat, cilt.7, sa.2, ss.275-290, 2023 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 7 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2023
  • Dergi Adı: Akademik Matbuat
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Asos İndeks
  • Sayfa Sayıları: ss.275-290
  • Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Isaiah Berlin, Rus-İngiliz sosyal ve politik teorisyen, filozof ve fikir tarihçisiydi. Yayınlanmak üzere yazmaya giderek daha fazla karşı olmasına rağmen, doğaçlama dersleri ve konuşmaları bazen kaydedilip yazıya geçirildi ve söylediği sözlerin çoğu hem kendisi hem de başkaları tarafından, özellikle de baş editörü tarafından yayınlanmış makalelere ve kitaplara dönüştürülmüştür. Çoğunlukla aydınlanmaya, romantizme, sosyalizme ve milliyetçiliğe dair düşünceleriyle tanınmaktadır. Rus edebiyatı ve felsefi düşüncesinin tercümanı olarak modern liberal siyaset felsefesinin kurucularından biridir. 1932’de yirmi üç yaşındayken Berlin, Oxford Üniversitesi All Souls College’ın üyesi olmuştur. Ivan Turgenev’in eserlerini Rusçadan İngilizceye çevirmiş, II. Dünya Savaşı sırasında İngiliz diplomatik servisinde çalışmıştır. 1957’den 1967’ye kadar Oxford Üniversitesi’nde Sosyal ve Siyasi Teori alanında çalışmalar yapmıştır. 1963’ten 1964’e kadar Aristoteles Cemiyeti’nin başkanlığını yürütmüştür. 1974’ten 1978’e kadar İngiliz Akademisi’nin Başkanlığını yapmıştır. 1979’da yaşam boyu sivil özgürlükleri savunduğu için Kudüs Ödülü’nü almıştır. Berlin, Oxford Üniversitesi’nde sosyal siyaset bilimi profesörü olarak yaptığı açılış konuşmasında, daha sonra “İki Özgürlük Kavramı” makalesi şeklini alan ‘değer çoğulculuğu’ sezgisine dayanarak iki özgürlük kavramını tanımlamıştır. Değer çoğulculuğu; ‘olumlu’ ve ‘olumsuz’ şeklinde iki ayrı yönelimden oluşmaktadır. Berlin’e göre “negatif” özgürlük, bir kişinin veya bir grup insanın bilinçli arzularını gerçekleştirme niyetlerindeki eylemlerini engelleyen kısıtlamaların bulunmamasıdır. Buna karşılık, “pozitif” özgürlük, bir kişinin veya bir grup insanın, dış faktörlerin müdahalesi olmadan bağımsız olarak kendi kaderini belirleme yeteneği olarak yorumlanır. Tarihsel gelişim içinde bu şekilde tanıtılan iki özgürlük kavramı farklı yönlerde gelişti ve sonunda doğrudan çatışmaya/ karşılaşmaya ulaştı. Ancak her iki görüşün de doğallığını vurgulayan Berlin, “pozitif” özgürlük kavramının çoğu zaman siyasi istismarların temeli olabileceğini, çünkü bağımsız seçim arayışında insanların kararın doğruluğunu kolektif kavramlarla özdeşleştirme eğiliminde olduklarını tespit etmiştir. Yüksek aklın, dinin ya da devletin biçimi bu özgürlükler alanıyla belirlenmekteydi. Kant, Rousseau ve Hegel’in düşüncelerini “pozitif” özgürlük ekolüne bağlayan Berlin, bu tür fikirlerin gelişmesinin, özellikle 19.-20. yüzyıllarda özgürlüğün çeşitli siyasi kısıtlamalarla özdeşleştirilmesine yol açtığını söylemiştir. Bu makalede Isaiah Berlin’in düşünceleri yorumlayıcı (verstehende) bir yaklaşım çerçevesinde incelenecektir.